İnsanları birbirine bağlayan en güçlü bağ 'TAKVA' bağıdır.Yani kim Allah'tan daha çok sakınırsa en üstün olan odur (Hucurat-13).Öyleyse toplumu da birbirine bağlayan en üst değer 'Takva'dır.Bu bağ birleştiricidir.Eğer bu bağı bir tarafa bırakırsanız bu kez de alt değer devreye girer ki bu bağ ayrıştırıcıdır.Çünkü üstünlük ölçüleri alabildiğine çoğalmıştır.Zengin-fakir,şehirli-köylü,makam sahibi-makam sahibi olmayan, Ahmet'in oğlu-Mehmet'in oğlu,zenci olan-beyaz olan v.b. binlerce ölçüler olacak ki bunların üstesinden gelmenin imkanı yoktur ve herkes kendini diğerinden üstün sayacaktır.
Takva bilinci/İslamı ölçüler kaybolursa onun yerini eski cahili adetler almaya başlar.Bu cahili adetlerin başında da ırkçılık gelir.Veda haccı sırasında, Veda Hutbesi olarak bilinen ünlü konuşmasında Resulullah (sav) "Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba, beyaz renklinin siyaha, siyah renklinin beyaza bir üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün yalnızca takva ile olduğunu" ilan etmiştir Irkçılığın İslam dininde yeri olmadığını bizlere bildiren bir çok ayet ve hadisler vardır.
-" Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz, Allah katında sizin en değerli olanınız, takvaca en üstün olanınızdır. "
(Hucurat , 13)
-"Allah sizin mallarınıza ve şekillerinize bakmaz; fakat O sizin kalplerinize ve amellerinize bakar (Müslim, İbn Mace,).
-Bir kimseyi ameli geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaramaz, yükseltemez, ilerletemez" (İbn Mace).
İnsanı insan yapan unsurlar inandığı değerlerdir.İnsan doğarken 3 şey onun elinde değildir.
1-Anne-babasını seçme gibi bir şansı yoktur,
2-Nerede doğacağını,hangi milletten olacağı konusunu kendisi belirleyemez,
3-Kadın veya erkek oluşunu kendisi tayin edemez.
Dolayısıyla kendi elimizde olmayan durumlardan dolayı ne avantaj sağlayabiliriz nede bu durumlar bizim için dezavantaj teşkil eder.Eğer elimizde olmayan nedenlerden dolayı avantaj veya dezavantaj durumu hasıl olsaydı bu haksızlık olurdu.Zaten Kur'an da bunu kabul etmiyor.Kur'an insanın kendi istek ve iradesiyle yaptıklarından sorumlu olduğunu dile getirir." Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir..."(Şura,30).
Resulullah (sav) Efendimiz de Hz.Fatıma ya "Ey Fatıma! Yemin ederim ki, peygamber kızı olsan da, namazların olmadıkça cennete giremezsin.Kendini kurtaracak ameller işle" buyurarak insanı ancak yaptığı Salih amellerin kurtaracağını bildirmiştir.
Irk ve aile yapısı insanı Allah katında üstün yapsaydı Ebu Lehep peygamberimizin amcasıydı.Allah ona kolaylık sağlayabilirdi.Tam tersine kıyamete kadar "Ebu Lehebin eli kurusun" diye okuyor bütün mü'minler.Aynı şekilde Hz.Nuh (as)ın oğlu Ken'anı Allah, affedebilirdi .Oysa Allah Hz.Nuh'a (as) mü'min olmayan oğlu Ken'an için şöyle buyuruyor:"Allah, "Ey Nuh! O, asla senin ailenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O halde, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim" dedi"(Hud,46).
Irkçılığı İslam dini şiddetle reddeder.Çünkü ırkın insanın faziletli olmasında hiçbir katkısı yoktur.Ayrıca en çok sevdiğiniz insan,en samimi arkadaşınız ve dostlarınız aynı yerde doğduğunuz insanlar değil, fikirlerinizin ve inançlarınızın uyumlu olduğu kimselerdir.Bizim inancımızla ,ahlakımızla ve değerlerimizle uyuşmayan insanlar ile isterse aynı mahallede doğmuş olalım onlarla hiçbir ortak tarafımız olamaz.
Camideki saf tutuşumuz,Hac ibadeti için giydiğimiz beyaz ihram İslam da ırkçılığın ve dünyevi mertebelerin önemsiz olduğunu göstermektedir.
Hatırlarmısınız bilmiyorum.Bir zamanlar insanlar arasında şöyle konuşmalar geçerdi:
-Hoş geldin kardeşim . Nereden geliyorsunuz?
-Hoş bulduk,Şanlıurfa'dan geliyorum.
-Urfa'nın neleri meşhurdur?
-Urfa'nın Hz.İbrahim (as) ve kebabı meşhurdur.
-Kardeşim siz?
-Ben de Kahramanmaraş'tan geliyorum.Maraş'ın Sütçü İmamı ve dondurması meşhurdur.
.................
-Bende Erzurum'dan geliyorum.Erzurum'un İbrahim hakkı hazretleri ,cağ kebabı,yağı,balı meşhurdur.
................
-Bende Konya'dan geliyorum.Konya'nın Mevlanası,Şems hazretleri ve etli ekmeği meşhurdur.
Sohbetler yapılırdı.Hz.İbrahim (as) hazretlerinden bahsedilirken kebap daha bir lezzet içinde yenirdi.Mevlana'nın sohbeti yapılırken yenilen etli ekmekler daha bir anlam kazanırdı.
Gel zaman git zaman devir değişti. Hz.İbrahim'in (as) mücadelesi anlatılmaz oldu ,Mevlana az hatırlanır oldu,Sütçü İmam hatırlanmaz oldu,İbrahim Hakkı hazretlerinden bahsedilmez hale gelindi.Üst değerler unutulunca alt değerler konuşulmaya başlandı.Kebap,dondurma,peynir,bal v.b.
Unutmayın:Aynı leblebiyi,aynı dondurmayı ,aynı yağı,peyniri yemek bizleri bir araya getirmeye yeterli değildir.
Abdulvasih DURAN
