Zatına layık şekilde Hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam yüce Resulullah'a

Yüce Allah evreni ve dahi içindekileri dönüş formatıyla yaratmıştır. Bu yaratıcının evrene biçtiği bir kader yani programdır. Su, buharlaşıyor, göğe yükseliyor, yoğunlaşıyor ve tekrar bize yağmur olarak dönüyor.

Hayvanlar alemi besin döngüsüyle yaşamlarını sürdürüyor. Bitkilerin tohumdan fideye, fideden ağaca ve meyveye, meyveden toprağa ve nihayet tohuma dönmesi gibi evren dönüyor da dönüyor. İnsanoğlu da bir noktadan hayatına başlıyor(ruhlar alemi) yine başladığı yere dönüyor.

İnsan ise doğadan ayrı mıdır? Doğadan bir parça mıdır? Yoksa doğanın farklı bir türevi midir?

Duvara yansıyan Güneşe elinizi tutup kuş yaparsınız, kurt yaparsınız ya insan ile doğa arasındaki ilişki buna benzer. İnsan oğlu bir el misali doğamız ise onun farklı bir versiyonudur.

MİSALLER..

İnsanın omurgasının iki ucu oval yapıdadır. Biri kafamız diğeri kalçamız..

Dünyanın kutup bölgelerinin oval olması gibi.

Omuriliğin vücuttaki eğiklik açısı ile dünyanın eksen eğikliği 27 derecedir. Vücuttaki su oranı ile dünyadaki su oranı aynıdır.

Omuriliğimiz birbirine geçmiş yapısıyla tıpkı sıradağları simgeler.

İki omuz arasındaki düzlükler dünyadaki ovalara benzer. Zira insan en çok sırtından rüzgarı alır, üşütür. Ovalar da hakeza rüzgarı alan bölgelerdir.

Dün yaşanan deprem misali yerkürenin altındaki kütleler hareket eder, insanın iç organlarında karnının guruldaması veya barsak hareketleri gibi.

Tohumun toprakla ve suyla buluşup sıcağa tabi olduğunda tohum hareketlenir. İnsanın tohumları da sıcak tutulması gereken bölgelerdedir.

Topraktaki maddelerin bizim içimizde de bulunuyor olması hem topraktan geldiğimize hem de toprağa döneceğimize işaretler taşır.

Hava olaylarına veya iklimlere baktığımızda da insanın psikolojik hallerini görürüz.

DOĞAMIZ BİZ BOZULDUĞUMUZ İÇİN BOZULUYOR

İnsanoğlu doğadan bir parça olmaktan öte doğanın tüm özelliklerini içinde saklayan doğayla bütünleşmiş bir yapıdır.

Bizim doğaya verdiğimiz zararlar aslında kendimizi bozmamızdan ileri gelir. Biz tabiata öncelikle plastik maddeler, zararlı gazlar, çevre kirliliğine sebep olacak şeylerle zarar vermiyoruz. Kendimiz bozuk olduğumuzdan tabiat bozuluyor.

Biz bozuk oluyoruz bu kirlilik, doğal afetler bizi buluyor.

Doğaya verdiğimiz zararı engellemek istiyorsak önce ahlakımızı düzeltmeliyiz.

Başkalarının kursağından geçenlerin hesabını yapmadan kendi kursağımızdan geçenlerin hesabını yapmalıyız. Önce kendimizi düzeltelim sonra doğamızı. Gayri ahlaki tutumlar bizi de doğamızı da bozar. Muhabbetle kalın