BİZANS DEVRİNDE İNEGÖL (395-1071): Antik Çağ'a göre, Romalılar devrinde İnegöl'de, bir diğer ifade ile Modra'da önemli bir değişiklik olmamıştır. Antik dönem içinde yer alan Troya ve Mizya'nın öne çıktığı dönemlerde yapımına başlanan İnegöl ve Akhisar höyük'lerinin, güçlendirme ve takviye çalışmaları, bu dönemde de, aralıksız devam etmiştir.

Çünkü ilk yapılanma döneminde höyük üzerine yığılan toprak, her geçen yıl, çöküp alçaldığından -tekrar tekrar- üzerine ilave toprak yığılarak yeni yapılanmalara gidilmiş ve her iki höyük, zaman içide kademe kademe yükseltilmiştir.

Uludağ ve Domaniç Dağları'ndan İnegöl Ovası'na inen debisi yüksek akarsular Yenişehir Ovası' geçerek Göksu Çayı'nı oluşturur . Ahi Dağı'nın batı bölümünde yer alan "Yenişehir Eşiği"ne çarparak geri teptikleri için İnegöl Ovası, yaz mevsimi hariç, senenin üç mevsiminde göl ve bataklık görünümünde olduğu için İnegöl Höyüğü'nün çevresine -ayrıca- bir kale yapma ihtiyacı, duyulmamıştır.

Akhisar ve Kolca Hisar'a gelince; bu kaleler, Tarihi İpek Yolu'nun Bursa ayağı üzerinde bulundukları için buralara "kale/ hisar" yapılmıştır. Çünkü Edincik/ Kizikos'tan başlayarak Mudanya/ Mirlea, Gemlik/ Kios ve Bursa/ Prussa'dan geçen ticaret kervan yolu, İnegöl/Modra'ya gelmekte ve buradan da Ahi Dağı'nı/Ermeni Dağı'nı aşarak İç Anadolu'daki Tarihi İpek Yolu'na kavuşmaktadır.

Bizans devrine gelince, bu dönemde Hıristiyanlık, resmi din olarak benimsendiği için ilk devirlerde, öncelikle, din-devlet ilişkileri ele alınmış ve imparator Büyük Konstatinus (M.S. 317-M. S. 337) ,325 yılında İznik'te ilk ruhani konsili toplamıştır.Toplanan bu ilk konsilde Bizans İmparatoru, imparatorluk yetkilerini, Tanrısal yetkiler ile pekiştirecek tarzda bir karar çıkartmıştır.Kısmen İnegöl'ü/ Modra'yı da ilgilendiren ve asırlar boyu devam eden bu konsil faaliyetlerinin ilkini kısaca gözden geçirelim:

1. Konsil: M. S. 325 yılında İznik'te Senato sarayı'nda ve İmparator Büyük Constatinius'un huzurunda gerçekleştirilen bu konsile,220- 250 kadar Metropolit katılmıştır. Konsil, çalışmalarına 20 Mayıs 325 günü başlamış ve kesintisiz 25 Temmuz 325 gününe kadar tam iki ay devam etmiştir. Birinci İznik konsilinden sonra tutanakları imzalamayan Mısır-İskenderiye Metropoliti Arius ve 17 metropolit arkadaşı, aforoz edilerek toplantıdan kovulmuşlardır.

Şüphesiz bunlar arasında İzmit/Nikomedya metropoliti Eosebios olduğu gibi Antik Thomas diye anılan İnegöl'lü/Modra'lı Aziz Thomas da vardır. Osmanlı Devlet yönetimince belirli periyotlar halinde tanzim edilerek düzenlenen tahrir defterlerinde görüldüğü üzere Toma veya Doma/Şehidler Köyü, Lipetoma/Mesariye/Çiftlik, Tomaliç/Domaniç ve aynı ilçe sınırları içinde yer alan Tavlı/Tomalı gibi yer ve köy isimleri, bu tarihi olaylara ve de tarihi nitelik taşıyan bu tür kişilere işaret eylemektedir.

Justinianus devrinde Bursa ve çevresinde kaplıca turizmine yönelik geniş bir faaliyet gözlenmektedir.Justinianus'un eşi İmparatoriçe Theodora, dört bin kişilik maiyetiyle Bursa'ya gelmiş ve "Pythia" adı verilen Çekirge'deki kaplıcalarda dinlenmiş ve de eğlenceler tertip eylemiştir. Yine bu dönemde -günümüzdeki-Ada Palas'ın yerine görkemli bir saray, inşa edilmiştir. Ayrıca halka açık bir de hamam yapılmış ve Çekirge yöresi, soğuksu şebekesiyle de donatılmıştır. Muhtemelen, yine bu dönemde İnegöl- Oylat Kaplıcası da açık bir hamam halinde hizmete konmuştur.

İmparatoriçe Theodora, maiyetiyle, Bursa'ya gelince O'nunla birlikte yüzlerce Monofizit/Vahdet-i Vücutçu keşiş,Mysya Olimposu'na, -bir diğer ifade ile- Uludağ'a gelip yerleşmiş,kendilerine kilise ve manastır yapmışlardır. Bu nedenle Osmanlı Devlet yönetimince düzenlenen tahrir defterlerinde ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Uludağ'a, Keşiş Dağı veya Cebel-i Ruhban adı verilmiştir.