Anadolu'muzun bazı bölgelerinde "sürek" bazı bölgelerinde "nahır", bölgemizde ve ilçemizde ise "sığır" olarak adlandırılan büyükbaş hayvan sürülerinin, otladıkları çayır ve meralara gidiş geliş güzergahları "sığır yolu" olarak adlandırılır.

Çocukluğum Cerrah Yolu'nda geçtiği için o taraftaki çayıra, yani bugün için Yeni Devlet Hastanemizin, diğer tarafta Tekel Evleri ve Öğretmen Evleri Kooperatiflerinin bulunduğu çayıra olan sığır yollarını hatırlıyorum. Birincisi Göçmen Camii yanından başlar, Kavaklaraltı Mezarlığını geçince de çayıra ulaşılmış olurdu.

Aynı çayıra Burhaniye ve Süleymaniye Mahallelerinin sığırları Burhaniye Camii karşısı ve ilçe Stadyumu yanından devam edip bugünkü İlçe Kapalı Spor Salonu'nun bulunduğu bölgeden giriş yaparlardı. Bu çayırımızın bir girişi de Yeşil Camii karşısından olurdu. O bölgeden de çayıra getirilen hayvan gruplarını hatırlıyorum.

Bugünkü Hikmet Şahin Kültür Parkı'nın bulunduğu bölge de geçmişte çayır olarak kullanıldı. "Sığır Yolu" olarak kullanılmış yollardan biri; Boşnak Camii Önü'nden başlayıp Altıeylül İlkokulu, Eski Cezaevi ve Hastane Mezarlığı önünden geçerek çayıra ulaşılırdı. Erkek sanat Okulu Bahçesi kenarından çayıra getirilen hayvanlar da olurdu.

Bugünkü Büyük Sanayi ve Eski Hayvan Pazarı adlı, mobilyacılarımızın bulunduğu bölgedeki çayırı hayvanların gidiş geliş güzergahlarını çok da bilmiyorum ama tabii ki onu da öğrenip sonraki yazılarımızda yer vermeyi isterim.

Çayıra gidiş ve dönüşlerde çok sevimli görüntüler ortaya çıkardı. Çoban görününce hayvanlar birer ikişer evlerden yola çıkarılır, büyükbaş hayvanların çıngırak sesleri sabahın erken saatlerinde sevimli bir melodi olarak yankılanır. Sürü de tabii ki yol aldıkça büyüyerek çayıra ulaşır. Çoban ile otlayarak gününü geçiren hayvanların akşam dönüşleri de çok muhteşemdir.

Çayırın çıkışı ve yol üzerinde hayvanların susuzluğunu giderebilecekleri su yalakları olur, çobanlar o bölgelerde yavaşlar ve hayvanların susuzluğunu gidermelerine yardımcı olurdu.

Evlerin kapılarını açarak hayvanlarını bekleyen insanlar sürüleri görünce bir keyiflenirler, sürünün gelişini izlerlerdi.

Evinin yanına gelen hayvan kendiliğinden sürüden ayrılarak evin yolunu tutar hayvanda, sahibi de sanki birbirlerini özlediklerini gösteren davranışlar sergilerlerdi.

Birçoğu eve gireceği sırada hayvana dokunup severler, hayvanda mutluluğunu gösteren tepkiler verirdi. Sığırların sahibi evlerdeki çocukların da hayvanların dönüşlerindeki mutluluğu çok çarpıcıdır.

Büyükleri kadar cesur olamasalar da onlar da hayvana seslenirler, dokunurlar, sanki özlediklerini anlatmaya çalışırlardı. Saygılarımla.

Kaynakça : İsmail Destanlı ile görüşüldü.