Cumartesi günü Sandıklı Belediyespor ile oynanan karşılaşmada İnegölspor?un futbolunu beğendiğimi söyleyemem. Aslında bunun baş sorumlusu da Teknik Direktör Taşkın Güngör?dür. Zira sezon başından beri bizi pasa dayalı, rakibe baskı kuran, oyuna her daim hakim olan, keyif veren, üst liglerde dahi göremediğimiz bir futbolu izlettiren Taşkın Hoca, bu karşılaşmada rakip savunma üzerine gönderilen uzun toplarla skoru yakalama düşüncesinde olunca pas yüzdesi düşük, rakibe istediği baskıyı kuramayan bir İnegölspor izlememize sebep oldu. Kazanan haklıdır anlayışı içerisinde hoca kazanarak haklılığını ortaya koymuş oldu.

Sandıklı karşısında bu tarz bir oyun anlayışını ortaya koyacağını Taşkın Hoca hafta içinde ifade etmişti aslında. Buradaki amaç da topu daha fazla rakip alanda oynama, önde basarak rakip savunmanın hata yapma şansını arttırmaydı. Bunun yanında klasik oyun anlayışında orta alandaki oyuncuların çok fazla yorulduğunu, ayrıca orta alanda yapılan paslarla rakip savunmanın da dinlendiğini ve fiziksel anlamda daha rahat maç çıkarttıklarını belirtmişti Güngör.

Sonuç itibariyle İnegölspor kazandı. İstediği sonucu aldı. Bizim söylediklerimiz bir sitem değil aslında. Taşkın Hocanın İnegölspor?u nereden nereye getirdiğinin, keyifle izlenilen bir takım oluşturduğunun göstergesi. Rakibinize karşı 2-0 kazanırken dahi keyif almamaktan bahsediyorsak İnegölspor şampiyonluğunun çok ötesinde önemli bir kazanımı elde etmiş. Bir de şu notu düşelim ki Taşkın Hocanın istediği zaman bu oyun anlayışından klasik oyun anlayışını dönebilme gibi bir natifi de var. İnegölspor adım adım şampiyonluğa giderken bırakın kötü oynasın da 3 puan alsın. Bundan sonra söylenecek olan tek şey de bu.