Buzdolabı yaygınlaşması öncesi günlerde, evlerimizde yiyeceklerin saklanması, çeşitli canlıların yiyeceklere ulaşmaması için tel dolaplarımız olurdu.

Önü ve iki yanı boş çerçeveli dolaplar ahşap malzemeden imal edilir daha sonra hava alması için çerçevesinin içine cam yerine ince gözenekli tel çakılarak tamamlanırdı.

Tel dolap denmesi de bu yüzdendi.

İçinde üç veya dört raf bulunur, içinden basit bir perde ile içindekilerin görünmesi de engellenirdi.

Kapaklardan birine sabitlenmiş diğerinin üzerine kilitlenen kilidi olurdu.

Mutfağın en serin, güneş görmeyen kısmında bulunurdu.

İçerisine ekmek ve kuru gıdalar konulur, kahvaltılıkların ağzı mutlaka kapalı olurdu.

Gıdalar uzun süre muhafaza edilmez ama içinde birkaç gün dayanırdı.

O dönemlerde yağ, un, şeker, pirinç gibi uzun süre bozulmayan gıda maddeleri dışındakiler aile nüfusuna göre azar azar alınırdı.

O dönemde İnegöllü doğramacılar tel dolapları da içinde olmak üzere bir evin ihtiyacı ahşap ürünlerin tamamını, eşyanın kullanılacağı yerin durumuna göre ölçü olarak yapmaktaydılar.

Buna rağmen bazı ürünlerin hazır üreticileri de olurdu.

Yetmişli yılların ortalarına kadar ilçemizde tel dolabı üretimi yapıldı.

Sebahattin Uslu, Beytullah Beşiktepe, Turgut Kaya gibi ustalar tel dolabı ustası olarak aklımızda kalan ustalardan bazılarıdır