Çözgü ipliklerinin belirli kurallara göre çerçevelerdeki gücü gözlerinden ve tarak dişleri arasından geçirilmesi işlemine tahar denir.

Bugün için otomatik makinelerle yapılan tahar işlemi yetmişli yıllara kadar, dokuma atölyeleri tarafından tahar dükkanlarına götürülerek parça başı olarak yaptırılırdı.

Tahar dükkanlarında kumaşın şekli ve büyüklüğüne göre farklı olarak tezgahlar hazırlanırdı.

Ardından bu ahşap tezgahın üstünden ipleri, yukarıdan aşağıya doğru bağlarlardı.

İstenilen esvap biçimine göre burada hazırlanan kumaş tezgahları döküm işleminin yapılması için fabrikalara gönderilirdi.

Tahar işi tek kişinin yapabileceği bir iş olmayıp iki kişi ekip olarak çalışırlarmış.

Bir tahar tezgahı işin büyüklüğüne göre iki saatten bir tam güne kadar sürebilirmiş.

Örneğin 2800 telli bir tezgahın hazırlanması iki üç saat sürermiş.

Tezgahın ve çubukların siyah olması nedeniyle ipliklerin küçük deliklerden geçirilmesi kolay olmazdı.

Nire denilen çelik tellerden oluşan demirlerden geçirirlerdi.

Bu nire demirlerinin ortalarında çok küçük delikler olurdu.

Bu işlem o yüzden son derece zor ve hassastı.

Nire işleminden sonra taraklama işlemi yaparlardı.

Kumaş kalın olacaksa bağlama sayısı artardı. Makineleşme ile bitti.

Kaynakça : Şahinersin Bulut Kent tarihi ve Kültürü Bursa Araştırmaları Dergisi 2012 sayı 36 s.37-38