Osmanlı hakimiyetine girişinden itibaren İnegöl yöresinde bir çok taşınmaz mal, vakıf statüsünde hayri ve dini hizmetlere tahsis olunmuştur.

Bunlardan Bursa Livası Tahrir Defterleri adlı kaynak eserde tescili yapılmış olanları, alfabetik sıra ile sizlerle paylaşacağız.

1-AHÎ YUSUF ZAVİYE VAKFI: Bu zaviye, İnegöl İlçe merkezinde olmakla birlikte yeri, belirlenememiştir. Şu kadar var ki, gelir kaynağı olarak kendisine tahsis edilen çiftlik ve değirmene ait tescil ve tespit vardır. 1520 ve 1573 yıllarında yapılan tahrirlerde adı geçen vakıf-çiftlik geliri, 210 akçadır

2- AKBIYIK SULTAN ZAVİYE VAKFI: Bu vakıf, İnegöl'ün kültürel hayatında derin izler bırakmış ve İnegöl'deki sosyal hayatın gelişmesinde çok önemli bir rol oynamıştır.Bilindiği üzere Akbıyık Sultan tabiri, bir lakaptır. Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri'nin müridlerinden olan Ahmed Şemseddin Efendi'ye, tebcilen/övgü olarak verilmiştir. Sultan I. Murad, Sultan I. Beyazıt, Sultan I. Mehmed, Sultan II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed devrinin ilk yıllarında hayatta olan bu zat, uzun bir ömür sürmüş ve şeriki Akşemseddin Hazretleri ile birlikte İstanbul'un fethine de iştirak eylemiştir. İstanbul fethinden sonra, Bursa'ya dönerek ikametini kesinleştiren Akbıyık Sultan, buraya bir zaviye inşa ettirmiştir. Bu zaviyesine - evvelce- kendisine mülk olarak tahsis edilmiş olan İnegöl İlçesi'ne bağlı: Akbıyık/ İmad Bey, Akbıyık Zaviye/Tekke ve Cemiyet/Karakeçe köylerinin yer aldığı araziyi, vakfeylemiştir.

3- AKSUNGUR ZAVİYE VAKFI: Aksungur, Orhan Gazi ve Hüdavendigar Sultan I. Murad devri ümerasındandır. Ankara'nın Osmanlı idaresine geçmesinde önemli hizmetleri olmuştur. Ayrıca Ahi- geleneği'nin Osmanlı coğrafyasında yayılmasına da vesile olmuştur. Sultan I. Murad dahi Ahi reisliğini üstlenme geregini duymuştur. Söz konusu geleneğin etkisiyle Cebel-i Ermeniye ismi, Ahi Dağı olarak anılmaya başlamıştır. Bursa, Bey Sarayı'nda hükümdara genel sekreterlik görevi üstlenen Aksungur, hükümdarın en yakınında bulunmuş ve Yıldırım Beyazıt'in Germiyan Beyi Süleyman Şah'ın kızı Devlet Hatun ile evlenmesinde baş rolü oynamıştır. Şüphesiz bu evlilik, devlet ricalinin dikkatlerini İnegöl yöresine çekmiş ve bu yörenin, Türk-İslam sentezi içinde kaynaşmasına vesile olmuştur. Kızıl Muradoğlu diye de anılan Aksungur, son devir Türk tarihçileri tarafından Sungur Paşa diye isimlendirilmiştir. Bursa-Yeni Garajlar civarında kendi adını taşıyan bir köyü olmakla birlikte İnegöl İlçesi'ne bağlı Koçi-Köyü, Aksungur'a eşkincüli-mülk olarak verilmiştir. Daha sonraki yıllarda ise bu eşkincüli mülk, vakfa dönüştürülmüştür.Günümüzde: Sungur Paşa Köyü olarak anılan Koçi Köyü'nde Aksungur, cami, hamam, kervansaray, türbe ve bir de zaviye inşa ettirmiştir. Bu tesislerin işletme giderlerini karşılamak üzere de vakıflar bırakmıştır. Kendisi, türbede medfundur. Neslinden gelenler, asırlar boyunca, vakfı yönetmişlerdir. Vakıf gelirleri, 1487 yılında: 3945 akça. 1520 yılında: 4083 akça. 1573 yılında ise 4100 akçadır.

4-ABDULLAH BEY (MEHMED BEY ZADE) VAKFI: Abdullah Bey, Hamza Bey'in, beşinci kuşaktan torunudur. Hamza Bey Köyünde sahip olduğu üç-taşlı değirmen gelirini ve bu arada bıraktığı nükud/para vakıf gelirini, bazı diyani hizmetlere tahsis eylemiştir. Şöyle ki: Pederi Mehmed Bey'in inşa ettirdiği cami ve medresede görevli kişilere tilavet-i Kur'an ve tesbihat hizmetleri için vakıf bırakmıştır

5-BALİ BEY (HAMZA BEY ZADE) VAKFI: Bali Bey, Hamza Bey'in, birinci kuşaktan torunudur. Asıl adı, Hamza-Bali Bey'dir. Bu zat, Yenişehir İlçesi'ndeki Merkez Camii'nin banisidir. Gelirini, bu camiye tahsis ettiği bir kısım vakıf malları, İnegöl-Edebey Köyü'nde bulunmaktadır. Söz gelimi, kuzeni Küçük Mustafa Paşa ile birlikte müştereken sahip oldukları Edebey Köyü'ndeki arazi gelirlerinin kendi hissesine düşen bölümünü, banisi olduğu, Yenişehir'deki Bali Bey Camii'ne vakfeyle-miştir. Edebey Köyü'ndeki mal varlığının, 1520 yılındaki vergi geliri 2826 akçadır. 1573 yılında ise bu meblağ, 2830 akça olmuştur.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR