"Hıderlez" sözcüğü, aslında, iki kelimenin birleşmesinden meydana gelmiştir. Bunlardan ilki, "Hızır "; ikincisi ise "İlyas " tır. İslami literetürde Hızır, Allah dostu bir kişidir. Büyük peygamberlerden Hz. Musa ile yakın ilgisi vardır.Risalet ve nübüvvet görevini yaparken Hızır-aleyhisselam- ona rehber olarak hizmet etmiştir; birlikte yaptıkları yolculuklar vardır.

"İlyas" adına gelince o da bir peygamberin ismidir. Peyğamberler arasında yer alan Yunus - aleyhisselam - ile yakın ilişkisi vardır. Tebliğ hizmetinden kaçan Yunus peyğamberi yutan balığın, bir müddet sonra kusarak onu sahile bırakmasında İlyas -alehisselam'ın - balığa rehberlik yaptığına inanılır.Kutsal kitaplarda bu hususlara işaret eden ilahi mesajlar vardır. Hızır ve İlyas-aleyhisselam-ile ilgili olarak halkımız arasında bir çok söylenceler oluşmuştur.

Bunların, bir kısmında kısmen gerçeklik payı olsa da bir çoğu söylence ve de yakıştırmadır.Geniş halk kitleleri arasına yayıldığı için, folklorik açıdan, bunların değeri vardır. Bu nedenle biz de Numan Kartal Bey'in kaleme almış olduğu "İnegöl Folkloru" adlı eserinden -kısmen tasarruf ederek- bir kaç Hıderlez söylencesini siz okuyucularım ile paylaşmak istedim.

Antik çağda "Olimpos" ismiyle anılan Bursa- Uludağ'da baba tanrı Zevs ile ana tanrıça Kıbela, senenin belli günlerinde nasıl buluşmakta ise İnegöl yöresinde yaşayan insanların bir çoğu, Hızır ve İlyas'ın, ilkbahar mevsiminde 5 Mayıs gününü 6 Mayıs gününe bağlayan gece buluştuklarına ve birlikte ev ziyaretlerinde bulunarak bereket dağıttıklarına inanılır.

Yapılan bu ziyaretin gerçekleşmesini sağlamak üzere; insanlar, dileklerini Hızır ve İlyasa sunmak üzere değişik seremoniler düzenlerler; 6 Mayıs günü de Hızır ve İlyas'ın buluştuğuna ve de kavuştuğuna inanıldığı için kadın-erkek her yaştan insan duydukları sevinci paylaşmak üzere eğlenceler, tertip olunur.

Bu nedenle Anadolu'da bir çok yerleşim alanınnı yakınında "Hıdırlık" adı verilen eğlence ve piknik alanları ihdas olunmuştur.İnegöl coğrafyasında hıderlez ile ilgili olarak halk arasında yayğın hale gelmiş söylenceleri ve yapılan etkinlikleri aşağıda görüldüğü gibi sıralayabiliriz.

Altını çizerek bir daha ifade edelim ki söz konus bu söylenceler, ilmi ve mantıksal düşünce ürünü değildir. bununla beraber, halkın hafızasına nakşedilmiş ve gelenek olarak yaşam tarzına dönüşmüş folklorik değerlerdir.

İNEGÖL' DE HIDERLEZ SÖYLENCELERİ: Yıllar önce bir köyde Hıdır isimli bir delikanlı yaşar imiş. Hıdır'ın mesleği, çobanlık imiş. Hıdır, bir gün sürüsünü sulamak için dere kenarına götürmüş; dere kenarına vardığında ağa kızı "Ellez" ile karşılaşmış ve ona aşık olmuştur.Babasından "Ellez" i istemiş ise de ağa diretmiş ve de "Ellez" i, Hıdır' a vermemiştir. Bunun üzerine; Hıdır, Ellez'i kaçırmış ve orman kaplı dağa kaldırarak orada gizlenmişlerdir. Ancak Ellez'in babası ağa, adamları ile gelerek ormanı kuşatmış; ormanla birlikte Hıdır ve Ellezi, ateşe vermiştir. Bu durum karşısında çaresiz kalan Hıdır ve Ellez, içtenlikle, Yüce Allah'a sığınmışlar; uzaktan ve derinlerden gelen bir ses, onlara: Tek adımla ateşe basın! bana doğru gelin, demiş ve ardından Hıdır ve İlyas, tek ayakları ile ateşe basmışlar ve de gözden kaybolmuşlardır. Ağa ve adamları, onları kaçırdık zannıyla günlerce etrafı aramışlar; fakat ne Hıdır'ın ve ne de Ellez'in izine rastlayamamışlardır. Yıllar geçmiş olmasına rağmen Hıdır ve İlyas, iffetli yaşamlarını sürdürmşler; aralarında gayr-i meşru bi birliktelik olmamıştır.

Yıllar geçince köy ağası, yaptığından pişman olmuş; nadim olmuş ve içinden gelen samimi bir ses, ona: Allahım! Artık affetim onları ben...Göster onları bana.... Deyince Yüce Allah, onun bu dileğini kabul eylemiş; Hıdır ve İlyası, gizli kaldıkları yerden 6 Mayıs günü yer yüzüne çıkarmış ve köy ağasına Hıdır ve Ellez'i göstermiştir. Böylece; Hıdır ve Ellez, 6 Mayıs günü bir birlerine kavuşmuşlardır. İşte bu söylenceye inananlar, o günden bu yanan 6 Mayıs gününü, Hıdır ve Ellez'in kavuştuğu gün olarak kutlayark Hıdır ve Ellez'i ölümsüzleştirmişlerdir.