Kurumlarımız gibi, mobilyamız gibi İnegöl?ün kendisinin de tanıtım ve reklama ihtiyacı var.

Daha çok tanınan ve bilinen İnegöl, ekonomik hedeflerimiz açısından da en büyük kazanım olacaktır.

İnegöl tanıtım Grubu böyle bir ihtiyacın sonucu doğmuştu. Ancak sanki ilk günlerin rüzgarı kalmadı bu konuda.

Kurumların kendini pazarlama gayretlerinin yanında kolektif bir gayret görünmüyor.

Şüphesiz İnegöl mobilyası tanıtım ve pazarlamanın farkında. Dış ticarete yönelik Kataloglar da yapılıyor yıllardır.

Ancak İnegöl, şehir olarak böyle bir tanıtım atağından ve katalogundan yoksundu.

İnegöl?ün tanıtımına dair tek rehber Cemal Arık?ın Belediye Başkanlığı döneminden kalma idi. O da sadece Türkçe idi.

Hem mobilya hem seyahat için İnegöl?e gelen yabancılara sunabileceğimiz bir kent rehberimiz yoktu

Bu büyük bir eksiklikti.

Hem kaymakamlıktan hem İnegöl Belediyesi?nden bu yönde bir beklenti vardı.

Nihayet İnegöl Belediyesi?nin katkıları ile İnegöl Kent Konseyi elle tutulur bir kent rehberi koydu ortaya.

Kent Müzemiz gibi ?İnegöl Tanıtım ve Kent Rehberi? ni de çok başarılı buldum. Üstelik İngilizce?sinin olması da çok yerinde olmuş.

Kent Rehberinin tanıtıldığı geceye , İnegöl?ün son 50 yılına damgasını vurmuş, her kesimden önemli isimler katılmış. İnegöl?deki mevcut siyasi partilerin tümünden temsilcileri gecenin karelerinde görmek mümkün.

İşte İnegöl?ü özel ve başarılı kılan tablo budur.

İnegöllülük tartışmalarında en çok ismi geçen, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin gecede bu tür tartışmalara son noktayı koyacak bir konuşma yaparak şunları söylemiş:?İnegöl?de doğan, İnegöl?de doyan, İnegöl?de geçici olarak konaklayan, hatta İnegöl?den geçerken köfte yiyenler dahi bizim için İnegöllüdür.?

Velhasıl İnegölümüz adına Kent Rehberine katkısı bulunan herkese teşekkür ediyoruz. İnegöl?ün buna ihtiyacı vardı. Elinize sağlık.

MOBİLYACIMIZ TAKLİTÇİ Mİ?

Taklit deyince akla Çin geliyor.

Ancak, Tescilli Markalar Derneği Başkanı Tahsin Özlenir?in açıklamasına göre; taklit ürün dağılımında dünyada Çin?in ardından 2. sırada dikkat çekiyoruz.

Türkiye, adli davalar baz alındığında taklit ürün sıralamasında dünyada ikinci sırada?

Türkiye?de taklit ürün pazarı 1 milyar dolara ulaşmış.

Taklit ürünler ve Tescilli Markalar konusunda , mevcut yasal düzenlemeler yeterli olmuyor.

Başkan Özlenir?in verdiği bilgilere göre: Mevcut durumda, taklit ürün davaları sonucunda genellikle ceza olarak 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası veriliyor. Ele geçen ürünlerin ise devlet eliyle imhası sağlanıyor. Ancak bu sürecin işlemesi için savcılığa suç duyurusunda bulunulması ve mahkemeden arama emri alınması gerekiyor. Bu işlemler ise az 2 gün sürdüğü için, taklit ürün konusundaki anlık ihbarların bir çoğu değerlendirilemiyor.

Yakın zamanda MODEF fuarında buna benzer operasyonlar yaşanmıştı.

Söz konusu taklit olunca, aklımıza mobilya sektörümüz geliyor. İnegöl?de taklit seviyesinin ne durumda olduğunu merak ediyoruz.

Mobilyacımız fuarlarda yeni tasarımlarını sergilemekle birlikte, tasarım ve modellerinin taklit edilebileceği kaygısına da düşebiliyor.

Öncelikle şunu ayırmamız gerekiyor. Örnek almak, model almak, esinlenmek farklı şey, bire bir taklit etmek, farklı şey.

Mobilya tasarımı konusunda İtalya?nin bizden çok önde olduğu bir gerçek. Mobilyamız bu noktaya gelinceye kadar esinlenme, model alma aşamalarından geçti. Hala da geçiyor.

Bunun yanında taklit etme ve edilme sorunu da devam etmiyor değil.

Sonuçta; Argeye yapılan yatırımlar ve akademik unsurların kullanılması ile Türkiye?nin mobilya modasını belirler noktaya geldik. Bu yolda ilerlemeliyiz.

Sektörün taklit konusunda talebi şu:

Taklit suçunun şikayete bağlı olmaktan çıkarılması, taklit markalı ürünlerin tıpkı fikir ve sanat eserleri kanununda olduğu gibi, emniyet güçlerince re?sen takip edilebilir hale getirilmesi??