Birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapmış kadim şehir İnegöl. Geçmişin izlerinin şehrin dört bir tarafında görebildiğimiz, tarihin saklı kalmış yönlerine ışık tutabilecek önemli bulguları bağrında taşıyan, dokunarak ve hissederek bugüne ve geleceğe taşınabilecek zenginliklere sahip güzelim şehrimiz İnegöl... Ne kadar methiye yazsak az kalır dediğimiz şehrimiz, 3 kıta, 7 iklime adalet götürmüş, zalimin karşısında mazluma kol kanat germiş, farklı dinlere mensup insanlara hoşgörü şemsiyesini açarak rahat bir yaşam sürmelerini sağlamış, ulaştığı tüm yerleri mamur etmiş, yıkmak dökmek yerine imar etmiş Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'nin kuruluşuna şahitlik etmiş İnegöl...

ARTIK SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİN FARKINA VARMA ZAMANI GELDİ

Bunca güzel temennilere sahip, Söğüt ve Bilecik'in hemen yanı başında yer alan şehrimiz son dönemde 'Diriliş' dizisi ile bu bölgenin artan popülaritesindenyeteri kadar istifade edemiyor. Oysaki Osman Gazi'nin yeğeni, Savcı Bey'in oğlu Baykoca'nın kabri burada. Osmanlı hanedanın ilk şehidi olan Baykoca'yı neden iyi tanıtamıyoruz. Hakeza Ertuğrulgazi ve Osman Gazinin silah arkadaşlarından İnegöl Fatihi Turgut Alp'in türbesi, yiğitlikleri, cesaretleri ve atılganlıkları ile meşhur Samsa Çavuş ve Sungurpaşa'nın türbesi burada.

'KURULUŞ TOPRAKLARINA YOLCULUK'

Gerçekleştirilecek bir destinasyon programı ile İnegöl, Turizm açısından önemli bir konuma gelebilir. Düzenlenecek 'Kuruluş Topraklarına Yolculuk' adlı gezi turları ile İnegöl, bu alanda bir cazibe merkezi olabilir. Neden bundan istifade edemiyoruz? Elimizde böyle cevherler varken, neden hala bekliyoruz anlamıyorum. Bakın bunu Söğüt ve Bilecik iyi yapıyor. 'Diriliş' dizisinden sonra saydığım bu yerlere inanılmaz bir ziyaretçi akını oldu ve olmaya da devam ediyor. Yukarıda belirttiğimiz değerlere sahipken, niye hep bazı şeyler sözde kalıyor. Neden harekete geçilmiyor. Aslında ne kadar önemli bir toprak parçası üzerinde yaşadığımızın farkında olsak bence her şey daha güzel olacak.

İNEGÖL'E HERKESİN BİR VEFA BORCU VAR

Söğüt, Domaniç, Bilecik, İznik, Yenişehir ve Bursa ile çevrelenmiş adeta her noktasından tarih fışkıran İnegöl'ümüz her şeyin daha iyisini ve daha güzelini hak ediyor. Sahip olduğu değerleriyle her dönem dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış bir kent olgusuna sahip İnegöl, artık bir silkelenmeye ihtiyaç duyuyor kanısındayım. Bize bu kadar güzellikler sunan bu şehre artık bizlerinde katkı koyması gerekiyor. Paylaşmayı, birlikteliği, müteşebbisliği ve başarma hissini bizlere tattıran bu kadim şehre bir vefa borcumuz yok mu?

GELİN İNEGÖL'ÜN GEÇMİŞİNE DEĞER KATIN

Geçmişimize bugünden bakarken hep yanılgıya düşeriz. Geçmişi bugünün kafasıyla yargılarız, sevmediğimiz benimsemediğimiz kişileri idam sehpasına çıkarırız. Bunun yanında da sevdiğimiz, bağrına bastığımız şahsiyetleri de göklere çıkarırız. Tarihten ders çıkarmadan defaatle hep Tarihin tekerrür ettiğini görürüz. Bu yanılsamaya düşmeden önümüzü göremediğimizden hep dem vururuz. Hayıflanmalarla, yanlışa düşmelerle ve hayal kırıklıklarıyla zaman su gibi geçer.

"KORKMAYIN SİZE BİR ŞEY YAPMAZ BU TARİH"

İşte bizlerde zamanın bu kadar hızla geçmesi karşısında gelin İnegöl'ün tarihine, geçmişine sahip çıkalım. Tabi bunu yaparken de bir şeylere körü körüne bağlanmadan, analiz ve sentezlemeyi yanı başımızdan eksik etmeden olayları tarih süzgecinden geçirmeyi unutmayalım. Evet İnegöl'ün bir tarihi var. Yaşanmışlıklar var. Bire bir tarihin dönüm noktalarına şahitlik etmiş değerler var. Böylesi önemli bir cevhere sahipken, niye hala bunu bir kazanıma dönüştüremiyoruz. Haydi gelin artık İnegöl'ümüzün geçmişine dokunmaya. Korkmayın size bir şey yapmaz bu tarih. Tam tersi size sıcaklık verir, size doğru yolu gösterir, başarıyı ve güzellikleri sunar. Gelin artık bu tarihi hissetmeye başlayın. Yaşadığımız bu şehre gelin hep birlikte değer katalım...