23-SİNAN BEY (İSHAK PAŞA KETHÜDASI) VAKFI-1: Sinan Bey, İnegöl'ün hem imarında hem de sosyal yapısının gelişmesinde önemli rol oynamış ve etkisi asırlar boyunca süregelmiş bir zattır. Aslen kendisi, İshak Paşa'nın azad edilmiş kölesidir. Ancak; İshak Paşa, kendisine teveccüh göstermiş; başta Ankara olmak üzere Kütahya, Bursa ve İnegöl'deki bütün hayri eserlerinin yönetim sorumluluğunu ona vermiştir. Zira İshak Paşa, Yergüç Paşa'nın maiyetinde maliye uzmanı olarak çalışmış ve İnegöl'e pek uğramamış veya uğratılmamıştır. Ancak; İshak Paşa'nın eşi Sultan Hatun, kardeşi İsfendiyar Bey'in torunu İsmail Bey'e, Fatih Sultan Mehmed tarafından İnegöl dirlik olarak verilince; buraya gelip yerleşmiş ve bir daha da İnegöl'ü terk etmemiştir. Daha sonraki yıllarda İsmail Bey'e, Rumeli'de Filibe dirlik olarak verilince O, bu yöreye intikal eylemiş ise de İshak Paşa'nın eşi Sultan Hatun, yeğeni İsmail Bey ile birlikte Filipe'ye gitmemiş ve İnegöl'de kalmayı tercih eylemiştir. Bu nedenledir ki İshak Paşa da hayri eserlerinin en görkemli olanlarını İnegöl'de inşa ettirmiştir. Resmi görevi dolayısıyla hükümdarların çok yakınında bulunan ve de hizmet eden İshak Paşa, 1466 yılından itibaren vezaret payesi almış ve 1469 yılında Fatih Sultan Mehmed'e sadrazam olmuştur.

Sultan II. Beyazıt devrinde 1481-1483 yılları arasında da ikinci defa sadrazamlığa getirilen İshak Paşa, devlet ricali arasında çıkan amansız rekabet yüzünden -ikinci defa- Selanik valiliğine atanmış ve ömrünün sonuna kadar, bir diğer ifade ile 1487 yılına kadar orada yaşamıştır. Ölümünden sonra -vasiyeti gereğinaşı, İnegöl'e getirilmiş ve kendi adına inşa ettirdiği camiin, kıble kısmındaki hazireye defnedilmiştir.

1937 yılında İshak Paşa Camii civarında yer alan mezarlıklar kaldırılırken; İshak Paşa'nın mermer sandukası ve şahideleri de eşi Sultan Hatun Türbesi'ne nakledilmiştir. İnegöl'lü İshak Paşa'nın üç oğlu ve iki kızı olmuştur. Oğullarından en büyüğü, Halil İbrahim'dir ki daha sonraki yıllarda İshak Paşa'nın sülalesi, bu zatın adına izafeten, İnegöl'de: İbrahim-zadeler diye anılacaktır. İkinci oğlu Piri Ahmed Çelebi'dir ki babası İshak Paşa gibi o da maliyecidir. Piri Ahmet Çelebi, Sultan II. Beyazıt'in hususi defterdarı olmuştur. İstanbul'a yerleşen bu zatın vakıfları, günümüzde devam etmektedir. İstanbul-Fatih Müftülüğü'ne bağlı Piri Ahmed Çelebi Camii/Lütuf Paşa Camii bu zatın hayratıdır. Diğer oğlu Şadi Bey ise Yavuz Sultan Selim devrinin önde gelen beylerbeyinden biridir. Amasya beylerbeyi iken ortaya çıkan ve çevreyi, kızılbaşlık adına tahrip eden asilere karşı büyük mücadele vermiştir. Şadi Bey, emekliye ayrıldıktan sonra, Biga'ya yerleşmiştir. Çünkü burası, kendisine dirlik olarak verilmiştir. Hayri eserleri de buradadır.

İshak Paşa'nın vefatından sonra, en büyük oğlu Halil İbrahim Efendi, İnegöl'den ayrılmış ve pederi İshak Paşa'nın Selanik'teki vakıflarını idare etmek üzere; oraya yerleşmiştir. Çünkü İnegöl'den sonra, İshak Paşa'nın en görkemli hayri eserleri, Selanik'tedir. İmaret Camii veya Alaca İshak Paşa Camii adıyla günümüze kadar bu eser,intikal eylemiştir.

Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri adlı kaynak eserde görüldüğü üzere İnegöl'de vergi mükellefi olarak Ehl-i vezaif veya İshak Paşa Cemaati adıyla anılan ve İshak Paşa Külliyesi etrafında ticari faaliyet gösteren bir topluluk, mevcuttur. Cuma Mahallesi ile Yenice Mahallesi arsında yer alan bu topluluk, başta deri ve deri mamulleri olmak üzere; her tür ticari faaliyeti yapmışlardır. İşte bu İshak Paşa Cemaati'nin önderi, Kethüda Sinan Efendi'dir. Sonraki yıllarda Kethüda lakabının yerini Sofu terimi alacak ve Sinan Efendi, Sofu Sinan diye anılacaktır.

Daha sonraki yıllarda ise Sinan Efendi, hacca gidecek ve dönünce de Hacı Sinan Efendi diye anılmaya başlanacaktır. İshak Paşa'nın çocukları, yukarıda kısaca değinildiği üzere İnegöl ile alakalarını kesince; bütün yetki Hacı Sinan Efendi'ye kalmış ve bu andan itibaren İnegöl'ün en etkili kişisi Hacı Sinan Efendi olmuş ve de bundan böyle Sinan Bey olarak anılmaya başlamıştır. Adı geçen tahrir defterinde görüldüğü üzere; İsaören Köyü, kendisine dirlik olarak verilmiş ve İnegöl'deki imar faaliyetlerini bizzat kendi adına gerçekleştirmeye başlamıştır. (DEVAM EDECEK)