1299 Yılında gerçekleştirilen fetih sonrasında İnegöl Coğrafyası'nda sosyal yapının oluşumunda ve de gelişiminde dini nitelikli kültürel geleneklerden "Babilik ve Ahilik" geleneğinin çok önemli rolü olmuştur. Osman Gazi ve büyük oğlu Erden Alaaddin Ali Bey, biri damat olarak diğeri de torunu olarak, Ahi Geleneği temsilcisi Şeyh Edebaliyi, güçlü bir şekilde Bilecik ve Bursa coğrafyasında temsil etmişlerdir.

BABÎ TEMSİLCİSİ GEYİKLİ BABA VE ONU İZLEYENLER: Orhan Gazi, bu konuda babası Osman Gazi ile ağabeysi Erden Alaaddin Ali Bey'in aksine, İnegöl fatihi Turgut Alp'in aracılığı ile tanışmış olduğu Geyikli Baba'ya karşı sempati duymuş ve onun tarafından temsil edilmekte olan Babi Geleneği'ni benimsemiştir.Bu sebepten İnegöl coğrafyasında ilk mimari eseri, Orhan Gazi,Geyikli Babab'nın ikamet eylediği Baba Sultan Köyü'nde inşa ettirdiği gibi İnegöl Kasaba merkezinde Turgut Alp'in inşa ettirmiş olduğu ilk tekke ve zaviyeli mescid görevlisine de "Hizmet Dirliği"ni, yine Orhan Gazi, tahsis eylemiştir.Günümüzde, halen, Orhan Gazi tarafından Baba Sultan Köyü'nde inşa ettirilmiş olan Geyikli Baba Türbesi ve Geyikli Baba Cuma Mescidi, halka açıktır ve de ziyaret mahahlli olarak kullanılmaktadır.

Bursa'nın fethinden sonra oluşan ve de gelişen sosyal hayatta Osman Gazi adına yapılan türbe ile Şeyh Edebali torunu Erden Alaaddin Ali Bey, kendi adına yaptırıdığı tekke ve cami ile BursaKale içinde Ahi Geleneğini temsil etmiştir.Buna karşın Bursa -Kale dışında da Orhan Gazi, inşa ettirmiş olduğu cami merkezli ve sosyal tesisli geniş külliyesi ile Babi Geleneği'nin sempatizan temsilcisi olmuştur ki ilgili bölümlerde görüldüğü üzere Geyikli Baba ile Orhan gazi arasında karşılıklı ziyaretler yapılmıştır.Geyikli Baba, Abdal Murad, Abdal Musa ve Doğlu Baba gibi "Ebdalan-ı Rum" adıyla şöhret bulan alperenler, Domaniç dağlarını takip ederek Germiyan oğulları coğrafyasından Bursa coğrafyasına doğru akmışlardır

SULTAN I. MURAT VE AHÎ REİSLİĞİNİ ÜSTLENMESİ: Hüdavendiğar Sultan I. Murad (1361-1389) devrine gelince; Hacı Bayram Halifesi Akbıyık Sultan Ahmet Şemsettin Efendi'nin, Sultan I. Murad tarafından Bursa' ya davet olunduğuna ve kendisine, Bursa'da ve de İnegöl coğrafyasında geniş çapta gayri menkul tahsis edilmiş olduğuna ve bu arada Sultan I. Murad'ın, resmen, Ahi reisliğini üstlendiğine şahit olmaktayız.

Böylece; Şeyh Edebali merkezli Ahi Geleneği ile Geyikli Baba merkezli Babi Geleneği, fetih sonrasında bu atmosfer içinde Bursa'da buluşmuş; hem halk ve hem de yönetim kadroları üzerinde derinden etkili olmuştur. Yıldırım Beyazıt (1389-1402) devrine gelince de Babi Geleneği, devreye sokulan İshak-ı Kazeruni Tarikat Geleneği ile Yıldırım Beyazıt tarafından inşa ettirilerek halkın hizmetine sunulan Bursa-Ulu Camii çevresinde buluşturulmuştur. Söz konusu buluşma esnasında; Yıldırım Beyazıt vakfı olan Bursa Ulu Camii'nde diyani hizmet sunan Osmanlı'nın ilk şeyhulislamı Muhammed Molla Fenari, Hace-i Sultani olan İmam Muhammed elCezeri, Halkın arasında Somuncu Baba lakabı ile şöhret bulan Hamidüddin-i Aksarayi, "Vesiletü'n-Necat" isimli mevlit kitabının yazarı ve Bursa Ulu Camii'nin imamı olan Süleyman Çelebi ve Emir Sultan lakabı ile şöhret bulan ve de Yıldırım Beyazıt'ın damadı olan Seyyid Muhammed Buhari'nin oluşturduğu ilmi ve tasavvufi bir atmosfer içinde Babi ve Ahi kültür geleneği, evrilerek Osmanlı'nın manevi yapısını oluşturmuştur. Zira Yıldırım Beyazıt (1389-1402), bir taraftan İshak-ı Kazeruni Tarikat'ının temsilcisi Ali Yari'yi davet ederek Amasya'dan Bursa'ya getirtmiş ve onun adına Bursa Kalesi'nin duvarı dibinde İshak-ı Kazeruni Dergahı kurmuştur.

Bu arada Geyikli Baba adına-vakıf niteliğinde-arazi tahsis eylemiş ve Geyikli Baba Karyesi'nin yakınına; sakinleri, Ali Yari'nin müridlerinden oluşan "Kulyar" isimli bir köy, kurdurmuştur.Yine Yıldırım Bayezid'in bu dönemde İnegöl Kasaba merkezinde 1396 yılında bir Cuma Camii ve bir de hamam yaptırdığına şahit olunmaktadır. Bu cami yapılıncaya kadar Orhan Gazi tarafından "hizmet dirliği" tahsis edilmiş olan ve de Merkez mahallede yer alan "zaviyeli-mescid" te vakit namazları, kılınmıştır. Unutulmamalıdır ki İnegöl fatihi, Turgut Alp, İnegöl kasaba merkezinde ikamet eylememiş; kendisine ve aşiretine tahsis edilmiş olan Gence Köyü merkezli "Turgut Eli" adıyla şöhret bulan meyvesi, akar suyu, av hayvanı ve oksijeni bol olan yörede ikamet eylemiştir. Bazı belgelerde görüldüğü üzere; Geyikli Baba'ya müntesip olduğu için Turgut Alp sarayını Baba Sultan Karyesi'nde yaptırırken tekke ve zaviyesini de mezarının bulunduğu Gence /Turgutalp Köyü'nde inşa ettirmiştir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR