AHÎ TEMSİLCİSİ ŞEYH EDEBALÎ VE ONU İZLEYENLER: Osman Gazi, ömrünün son yıllarında "Nikris Hastalığı"na yakalanmış ve takriben 1320 yılından itibaren fetih harekatını, küçük oğlu Orhan Bey'e bırakmıştır.

Büyük oğlu ve Şeyh Edebali torunu Erden Alaaddin Ali Bey ise Yenşehir ve Bilecik'te kalarak hem babası Osman gazi ve hem de validesi Bala Hatun ile ilgilenmiş ve onların yakın hizmetinde bulunmuştur.

Balaban Çavuş ve Aktimur tarafından uzun süre kuşatılmış bulunan Bursa Kalesi'nin düşmek üzere bulunduğu bir sırada Hakka yürüyen Osman Gazi, naşının Bursa Kalesi içinde yer alan ve "Gümüş Kümbet" diye anılan şapele, yani: küçük kiliseye defnedilmesini vasıyyet eylemiştir.

Kayınpederi Şeyh Edebali ve kızı Bala Hatun, Bilecik'teki tekke ve zaviyenin "Tevhidhane" bölümüne defnedilirken Osman Gazi, vasıyyeti gereği, Bursa Kalesi içinde yer alan şapele defnedilmiş ve bu şapel, türbe olarak yeni baştan dizayn edilmiştir.

Fetih sonrasında Osman Gazi'nin büyük oğlu Erden Alaaddin Ali Bey, Osman Bey'in naşının defnedildiği Bursa-Kale içine yerleşmiş; bir anlamda babası Osman Gazi'nin türbedarlığını üstlenmiştir.

Bursa-Kurtul Köyü civarında Ahi geleneği üzere yapılan son toplantıda devlet reisliği konusunda Erden Alaaddin Ali Bey, kardeşi Orhan Bey adına feragatta bulunmuş; kendisi, müşavir ve müsteşar olmayı ve bir anlamda pederi Osman Gazi'nin türbedarı olarak Bursa Kale içine yerleşmeyi yeğlemiştir.

Bize intikal etmiş olan tarihsel bugular da bu görüşü teyid eylemektedir.

Zira fetih sonrasında Orhan Bey, "İnebey" ve devlet reisi olarak Bursa'daki hayri tesislerini, kale dışında inşa ettirmiştir. Günümüzdeki İnebey Kütüphanesi ve Orhan Gazi'nin yaptırmış olduğu sosyal tesisli camii, bunun en somut delilidir.

Buna karşın ağabeysi Erden Alaaddin Ali Bey'in de tekke ve cami gibi tüm hayri eserlerini BursaKale içinde yaptırmış olduğu apaçık bir vakaa olarak ortadadır.

Günümüze ulaşan Alaaddin Ali Bey Camii ve Bursa Bey Sarayı yerine yapılmış olan Kavak Camii de yine kale içindedir. Devlet reisliğini üstlenen Orhan Gazi, önce Bilecik'te yer alan Şeyh Edebali Tekke ve Zaviyesi'ni, yeni baştan düzenlemiş; burada kendi adına bir Cuma Camii ve de validesi Malhun Hatun adına müstekıl bir türbe yaptırmıştır.

Mahallinde yapılan incelemelerden de anlaşılacağı üzer; Bilecik'te Orhan Gazi'nin yaptırmış olduğu cami, imaret ağırlıklıdır. Halen Bilecik'te hizmete açık bulunan Orhan Gazi Cuma Camii'nin yakınında ve Tabakhane Deresi'nin karşı tarafında yer alan İmaret kalıntısı ile Osman Gazi'ye nisbet olunan cami kalıntısı günümüzde, halen, Tabakhane Deresi'nin başlangıç noktasında görülmektedir.

Söz konusu dini nitelkli kültürel etnoğrafik materyaller gösteriyor ki Bilecik'te Şeyh Edebali Tekke ve Zaviyesi ile Bursa Kale içinde yer alan Osman Gazi Türbesi ve Alaaddin Bey Camii, Ahi Geleneğine bağlı kültürel değerlerin yaşandığı ve de temsil olunduğu mahaller olarak değerlendirilmelidir.

Çünkü Osman Gazi ve büyük oğlu Erden Alaaddin Ali Bey, biri damat olarak diğeri de torunu olarak, Ahi Geleneği temsilcisi Şeyh Edebaliyi, güçlü bir şekilde Bilecik ve Bursa coğrafyasında temsil etmişlerdir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR