Kurtuluş Savaşı esnasında Yunan Kolordu birlikleri, İnegöl'ün batısında Kazancı mevkiinde yer alan"Çataltepe" merkez olmak üzere; güçlü bir savunma hattı oluşturmuşlardır. Uludağ-İznik gölü hattında oluşturulan bu savunma hattına dayalı olarak Türk savunma hatlarına doğru taaruz ve saldırı hareketleri düzenlemişlerdir.

Yapılan bu saldırı hareketlerinin ilk ikisinde Yunan askeri birlikleri Türk savunma birlikleri tarafından geri püskürtülmüş olduğu için Yunan kolordu birlikleri, tekrar,İnegöl' ün batısında merkezi, "Çataltepe"olan savunma hattına çekilmişlerdir. Ancak üçüncü defa taaruza geçtiklerinde Türk savunma hattını işgal etmişler ve bu hatta yerleşmişlerdir.

Türk savunma birlikleri de Gazi Mustafa kemal Paşa'nın, "Hattı savunma yok; sathı savunma vardır; bu satıh ise bütün bir vatandır". diyerek Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmiş ve Büyük Taaruza, bu atmosfer içinde hazırlanılmıştır.

Yunan askeri birliklerince yapılan bu saldırlar esnasında İnegöl Kasaba merkezi, iki defa geçici olarak, işğal edilmiş; üçüncü defa yapılan bu işğal sonrasında ise İnegöl, 10 Temmuz 1921 gününden 6 Eylül 1922 gününe kadar 13 ay 27 gün Yunan ordu birliklerinin işğali altında kalmıştır.İşte bu işgal sırasında İnegöl İshakpaşa Kütüphanesi, tahribe uğramış ve bir çok kitap, kaybolmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve Cumhuriyet ilan edildikten sonra devlet yeniden yapılandırılmıştır.

Yapılan bu yenilenme sırasında medreseler, tekke ve zaviyeler kapatılmış; doğan boşluğu kapatmak üzere; Hlk evleri kurularak faaliyete geçirilmiştir. Halk evi kapatılınca buradaki kitaplar da İshak Paşa Kütüphanesi'ne aktarıldığı için İshak Paşa Halk Kütüphanesi'ndeki kitap koleksiyonu, süratle artmıştır.

Ancak Kütüphane'nin işletilmesi için yeterli tahsisat bulunmadığı için İnegöl İshak Paşa halk Kütüphanesi' nin halka açık tutulabilmesi için yeni bir yönetim tarzı düşünülmüştür. Bu konuda halkın katkısını sağlamak amacıyla olsa gerek- İnegöl İshaka Paşa Halk kü- tüphanesi'nin yönetim sorumluluğu, 1926 Yılından itibaren İshak Paşa Camii İmam-Hatibi Hafız Ahmet Kabataş' a devredilmiştir.

1932 Yılına gelindiğinde inşaatı tamamlanan İnegöl Orta Okulu ile İnegöl Halk Evi' nin bünyesinde de birer kütüphane açılmış ve böylece; kütüphanecilik, İnegöl' de yeni bir boyut kazanmıştır.İshak Paşa Camii imam-hatibi Hafız Ahmet Kabataş, imamet ve hitabet hizmetine ilaveten 1946 yılına kadar İshakpaşa Halk Kütüphanesi'nin sorumluluğunu da üzerinde taşımıştır.

"Hacı Hafız " diye şöhret bulan Hafız Ahmet Kabataş, 1946 yılında; imamet ve hitabet hizmetini tercih ederek kütüphane yönetiminden ayrılmıştır.Bunun üzerine İnegöl-Hapishane memuru Lütfi Okçu, aktarılarak bu kerre İnegöl İshak Paşa Halk Kütüphanesi'nin yönetimi, İnegöl Belediyesi'ne geçmiştir. 1957 Yılına kadar İnegöl İshak Paşa Halk Kütüphanesi'ni yöneten Lütfİ Okçu, emekliye ayrılınca yerine oğlu Sadık Okçu, önce müstahdem-ardından da memur olarak burada görevlendirilmiştir.

1958 Yılına gelindiğinde İnegöl İshakpaşa Halk Kütüphanesi'nin Bursa' ya nakli gündeme gelmiştir. Yapılan değerlendirmeye göre; Halk Evi nden İshak Paşa Halk Kütüphanesi'ne aktarılmış olan "Çocuk Kütüphanesi"nin, Uzun Sokakta müstekıl bir binaya taşınması ile çocuklar ile ilgili problem, geçici olarak çözülmüş ve 27. 01. 1961 gününden itibaren İnegöl Çocuk kitüphanesi, Uzun Sokak'da müstekıl binasında hizmete açılmıştır.

Ancak 1977 Yılına gelindiğinde- İnegöl Çocuk Kütüphanesi'nin, tekrar, İnegöl İshak Paşa Halk Kütüphanesi ile birleştirilerek İshak Paşa Medresesi dershanesinde müşterek yönetim altına alınmasına gerek duyulmuştur. 1982 Yılında kütüphane memuru Sadık Okçu da emekli olunca İshak Paşa halk Kütüphanesi yönetiminde yeni bir düzenleme yapılarak, kütüphane, Milli Eğitim Bakanlığı Kütüphaneler Müdürlüğü' ne bağlanmış ve iki adet memur kadrosu verilmiştir.