1930'lu yıllara gelindiğinde Yapılan yeni yasal düzenlemeler sırasında Orman bölgesi içinde yer alan Oylat Ilıcası'nın mülkiyeti, Bursa- Özel İdaresi adına tescili yapılırken Gültekin ailesince işletilmekte olan mezrea bölümünün, bu aile adına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. 1940'lı yıllara gelindiğinde ise Oylat Kaplıca'sının işletmesi, Bursa -Özel İdaresi'nce, belirli yatırımları yapmak şartıyla, altmış yıllığına İnegöl Belediyesine devredilmiştir.

Ancak İnegöl Belediyesi, ön görülen yatırımları -süresi içinde yapamadığından Oylat Kaplıcası'nın işletme yetkisi, İnegöl kökenli CHP Bursa milletvekili Yüksek Orman Mühendisi ve Demircioğlu damadı Fahri Bük Bey'in güdülemesi ve İnegöl Kaymakamlığının girişimleri ile kurulan bir özel şirkete devredilmiştir.Kaynakta suyu yeterli olan Oylat Kaplıcası işletmesinin, yayla turizmi ile de buluşturularak, Ankara-Kızılcahamam, Afyon-Sandıklı ve de Yalova-Armutlu kaplıca işletmeleri göz önünde bulundurularak yeni bir organizasyon içinde halka hizmet vermesi, düşünülmelidir kanaatindeyim.

Bir tarafta Yüce yaratıcının sunduğu son derece güzel bir tabii coğrafya ... Ormanıyla, akar sularılarıyla, yaylalarıyla ve de yeşilin her tonunu sinesinde barındıran büyüleyici tabii güzellikleriyle donatılmış olan oylat Kaplıca yöresi, kanaatimce daha rasyonel hizmetlerin sunulmasına layık bir ekonomik değerdir.

Dağ ve yayla turizmini geliştirmek üzere; Mezit Köyü'nden başlayacak ve bütün dağ köylerini aşarak Baba Sultan Köyü'ne ulaşacak bir zümrüt-kuşak yolun, İnegöl'lü hemşehrilerime ne kadar büyük yararlar sağlayacağını düşündükçe heyecanlanıyorum.

Göl olarak uzun bir tarihi süreç yaşadıktan sonra bir " Anagöl =İnegöl "büyük bir ovaya dönüşmemişmidir? Koca bir göl ortasında oluşan Diğrihi Çayıru =Su kesişim çizgisi üzerinde "Modra" adıyla tesis olunan bir korsan yatağının, asırlar sonra 26 mahalleden oluşan 200. 000 nüfuslu görkemli koca bir şehir olabileceğini kim düşünebilir di ki?

İnegöl coğrafyasında kaynak menba sularına gelince: Günümüzdeki durumu itibariyle İnegöl coğrafyasında "Sultan", "Sude" ve "Kay" adıyla işletmeye açılan ve piyasaya verilen menba suları görülmektedir. Bunlardan "Sultan Menba Suyu", eski tarihi belgelerde "Lipetoma" diye geçen Çiftlik / Mesariye/Merzukıye Köyü arazisinden çıkmaktadır. Bu yörede bir kaç kaynaktan alınan "Sultan Menba Suyu", özel bir isale hattı ile İnegöl - Bursa otobanı üzerinde kurulan dolum ve işletme tesislerine aktarlmakta ve burada şişelenerek piyasaya sunulmaktadır.

"Sude Menba Suyu", eski belgelerde "Sınır-Beli "diye anılan Mezit Boğazı yöresinde ve Tüfekçikonak Köyü arazisinde yer alan kaynaklardan elde edilen ve işlenerek piyasaya sürülen bir menba suyudur. "Köy Menba Suyu"na gelince; bu menba suyu da "Kazmıt Yaylası" çevresinde yer alan kaynaklardan elde edilen ve Hilmiye Köyü' nde kurulan dolum tesislerinde şişelenerek piyasaya sürülen bir menba suyudur.

İnegöl coğrafyasında ilk işletmeye açılan maden suyu, "Çitli Maden Suyu" dur. Çok eski yıllardan bu yana yöre halkınca bilinen ve de kullanlan bu maden suyunun kaynağı, Çitli Köyü sınırları içinde kaldığı için bu isim ile şöhret bulmuştur.Günümüz itibariyle "Çitli Maden Suyu", yetersizliği nedeniyle rantabl bir işletme tesisine sahip olamamıştır. Ancak mahalline giden vatandaşlar, bu maden suyundan yararlanabilmektedir. Sultan Abdülaziz (1861-1876) devrinde kurulan özel bir şirket aracılığı ile işletmeye açılan "Çitli Maden Suyu", 1950'li yıllara kadar şişelenerek piyasaya sürülmüş ise de kaynaktaki suyun yetersizliğinden dolayı piyasada rekabet yapma imkanı kalmadığından günümüzde devre dışı kaldığı görülmektedir. Aslında tabii kaynak maden suyu olarak çok kaliteli bir maden menba suyudur.

Bu nedenle uzun yıllar, şişelenerek bazı hastalıkların tedavisi için Avrupaya dahi ihraç olunduğu günler olmuştur. "Kınık Maden Suyu"na gelince; Kınık Maden Suyu, İnegöl coğrafyası'nda ve Kınık Köyü sınırları içinde yer alan bir kaynaktan çıkmaktadır. Suyun kaynağı Mezid Dere yatağına çok yakın olduğundan Kınık Maden Suyunun kaynağı, oldukça zengindir. Güçlü bir işletim tesisi kurulmuştur. Piyasaya hem tabii ve hem de soda olarak sunulmaktadır.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR