SÖYLENCE 2: Bu söylenceye göre; Hızır ve İlyas iki erkek kardeştir. Yüce Allah, Hızır'ı, yer yüzünde bırakırken İlyas'ı, gök yüzüne çıkarmıştır. Göğe yükselttiği İlyas'a denizlerin hakimiyyet ve de korumasını ve rirken Hızır'a da yer yüzündeki toprakların hakimiyetini ve korumasını vermiştir. Biri, yer yüzünde diğeri de gök yüzünde yaşayan bu iki kardeş, bir birlerini çok özlemiş ve Yüce Allah'tan buluşup görüşmeyi ve hasret gidermeyi dilemişlerdir. Yüce Allah da lütfetmiş ve 6 Mayıs günü onları, buluşturmuştur. Hızır ve İlyas kardeşler, söz konusu bu buluşma ile ölümsüz kılınmışlardır. Her yıl 5 Mayıs gününü 6 Mayısa bağlayan gece bir araya gelen Hızır ve İlyas kardeşler, ev ziyaretlerinde bulunurlar; ekili arazilerde birlikte dolaşarak uğradıkları yerlere bereket dağıtırlar. Halk, işte bu buluşma gününü, bayram olarak kutlamış ve bu güne de "Hıderlez" demişlerdir.

SÖYLENCE 3: Bu söyeleceye göre de Hızır ve İlyas, iki kardeştirler. Her ikisi de Yüce Allah'ın seçkin kulları arasında yer almıştır. Her ikisi de peygamberdir; Hızır-aleyhisselam- dünyada durmadan dolaşırmış; darda kalanların yardımına koşarmış; İnsanlara zenginlik ve doğaya da hayat verirmiş; bazan da dilenci kılığına girerek insanların arasında dolaşırmış; bu nedenle özellıkle sabahları kapıya gelip dayanan yaşlı ve sakallı dilenciler, geri çevrilmemelidir; bu tür kişilerin, kılık değiştirmiş, Hızır olma ihtimali vardır diye halk arasında yayğın bir inanç vardır. Yıllardan bir yıl, çok kurak geçmiş; kuraklık her şeyi yok etmiş; insanlar, korkunç bir sıkıntı ile karşılaşmışlardır.

Yüce Allah'ın nazarında seçkin iki kardeş olan Hızır ve İlyas, 6 Mayıs günü bir araya gelmişler; birlikte ev ve çevre ziyareti yaparak tarlaları dolaşmışlardır. Ardından yağmur yağarak her taraf, suya gark olmuş ve Hızır ve İlyas'n bastığı topraklardan bitki ve yeşillikler fışkırmıştır. İşte halk, bu güne, "Hıderlez" demiş ve bayram olarak kutlamışlardır.

SÖYLENCE 4: Bu söylenceye göre Hızır ve İlyas ermiş iki kardeştirler. Yüce Allah, onlardan Hızır'a, yer yüzünün koruması verirken İlyas' a da gök yüzünün ve de denizlerin korunması görevini vermiştir. Her iki ermiş kardeş, her yıl 6 mayıs günü bir araya gelirler ev ve tarlalalrı dolaşırlar. Tarlaları dolaştıkları 6 Mayıs günü, ekinleri, kamçılarlarmış; sonrasında ekinler, başak tutar; bitki ve meyveler, çiçek açarak meyveye yatarlarmış.

Doğan'nın renk renk olduğu ve dünyanın güzelleştiği 6 Mayıs günü iki seçkin kardeş Hızır ve İlyas, bir araya gelerek buluşurlarmış; onların, 6 Mayıs günü gerçekleşen buluşmaları, kendileri için bir sevinç günü olduğu gibi halk için de bir sevinç ve bayram günü olmuştur. Ermiş ve seçkin iki kardeş'in buluştuğu bu gün, halk arasında "Hıderlez" günü olarak anılmıştır.

SÖYLENCE 5: Bu söylencye göre; Hızır ve İlyas, ermiş iki dost ve arkadaştırlar. Ancak bir aralık, bir birlerini kaybetmişlerdir. Bir kaç yıl birbirlerini aramışlarsa da buluşamamışlardır. Seneler sonra 6 Mayısta buluşmuş- lar ve bir araya gelmişlerdir. Hızır ve İlyas iki dost, buluştukları 6 Mayıs gününü, bayram olarak kutlamışlardır. Onların yaptıkları bayram kutlamalarına, bütün insanlar katıldığı için o güne halk, "Hıderlez" adını ve vermiş; kadın-erkek; genç-ihtiyar her kes tarafından kutlanmıştır.

SÖYLENCE 6: Bu söylenceye göre; Hızır ve İlyas, iki kardeştir; seçkin ve ermiş kişiler değillerdir. Her yıl 6 Mayıs günü farklı farklı yerlerde buluşarak bir araya gelirlermiş. Bir yıl 6 mayıs günü, bir su kenarında buluşmuşlardır. Ancak İlyas'ın ayağı kaymış ve suya düşmüştür. Boğulmak üzere iken Hızır gelip yetişmiş ve İlyas'ı boğulmaktan kurtarmıştır. Bu nedenle 6 Mayıs günü, "Hıdırlez" günü, Hızır ve İlyas'ın buluştuğu ve de İlyas'ın boğulmaktan kurtarıldığı gün olarak halk tarafından kutlanmıştır.

Görüldüğü üzere; sıralanan bu söylenceler içinde hurafemsi bir yaklaşım ve anlatım söz konusudır. İslami literatürde yer alan bazı kıssalar, hurafeleştirilerek İslam dışı yerel gelenek ve örfler ile birleştirilerek ortaya konmuştur.