Kuruluşundan itibaren İnegöl'de oluşan ve de gelişen kültürel yapıyı anlamak için öncelikle, bu coğrafyaya verilen "isimlere" dikkat etmek gerekecektir.

Yerleşim alanı itibariyle "İnegöl" e antik çağda "Modra" denmiş; Roma'dan Bizans'a geçiş döneminde, bir diğer ifadeyle, yörede Hıristiyanlaşma başlayınca bu konuda önderlik yapan Aziz Tomas'ın adı, bu yöreye verilmiş; "İnegöl"ün ismi, "Antik Toma" olmuştur.

Ancak Milattan sonra 325 Yılında İznik' te toplanan ilk ruhani konsilde bir çok nüshası bulunan "İncil"in birleştirilerek tek nüshada toplanması hususunda yapılan çalışmalar sırasında ; İnegöl yöresini temsil eden Aziz Tomas ve bir kısım metropolit, "İncil" in, dört nüshada birleştrilmesini kabul etmeyince Aziz Tomas ve arkadaşları, aforoz edilerek öldürülmüştür.

Ardından da "Atik Toma" ismi de değiştirilerek İnegöl coğrafyasına, bu kerre, derin uykuya dalmış melek anlamına gelmek üzere; "Anjelokoma" adı verilmiştir.

Fetih sonrasında Türkler tarafından bu yöreye, "Ana-Göl" sözçüğünün halkın ağzında değiştirilmiş şekli olan "İnegöl " adı, konmuş ve de yayğınlaşmıştır.

Mitelojik dönemden bu yana yörede kullanılan en yaygın isim, "Mizya Olimposu" dur; yani: Mizya tanrı dağıdır ki biz Türkler, bu dağa, günümüzde "Uludağ" adını vermekteyiz.

Antik çağın uydurma pağan inanışına göre haşa baba tanrı Zevs ile ana tanrıça Kıbela, yılın belirli günlerinde bu dağda buluşurlarimiş; bu nedenle Mizya Olimpos' u, yani: tanrı dağı, Anadolu' da buluna 12 tanrı dağının en meşhurudur.

Evliya Çelebi'nin seyehatnamesi'n de beyan edildiğine göre; Bursa Uludağı'na, halk tarafından "Keşiş Dağı" veya "Rühban Dağı" ismi verilmiştir.

Görüldüğü üzere; gerek yerleşim yeri olarak İnegöl kasabasına ve gerekse yakın çevresinde yer alan Uludağ'a, farklı isimler verilmiş olsa da, daima bu isimlerin içeriğine dini bir nitelik enjekte olunmuştur.

Bu tarihsel gerçeği ortaya koyduktan sonra Emekli öğretmen lerimizden Selanik-Karacaova kökenli Numan Kartal Bey'in kaleme almış olduğu "İnegöl Folkları" isimli kitabını, değerlendirme konusu yapabilriz.

Öncelikle hocamıza, yaptığı bu kültürel hizmetten dolayı teşekkür ediyor; sağlık ve esnlikler diliyorum. Zira Numan Kartal Hocamız, İnegöl fatihi Turgut Alp'in türbesini yaptıran heyetin arasında yer almış ve İnegöl' de Turgut Alp adına yeni bir mahallenin oluşturulmasına vesile olmuştur.

Bu nedenle söz konusu heyette yer alan Merhum Avukat Mehmet Alemdar oğlu'na, Merhum Osman Kibar'a ve Merhum Numan Kartal'a Allah'tan rahmet diliyorum.

"İnegöl Folkları" isimli kitap: Halk Edebiyatı-Gelenek, Görenek ve İnançlar-Maddi kültür başlıkları altında üç ana bölümde kaleme alınmıştır. İnegöl'de faaliyet gösteren Köseleciler Kitap kırtasiye Firması'nın 65. kuruluş yılı armağanı olarak 1998 Yılında orta boy ve 312 sayfa olarak yayınlanmıştır. Söz konusu kitabın "Halk Edebiyatı" ana bölümünde yer alan

"Ninniler" ara bölümü ile "Gelenek-Görenek ve İnançlar" ana bölümünde yer alan "Bayram ve Hıderlez" ara bölümlerini, kısmen özetleyerek, siz okuycularım ile paylaşmak istiyorum.

Numan Kartal Hocamz, "Niniler" ara bölümüne (s. 24-35) girmeden önce şu kısa açıklamayı yapmaktadır: "Ninniler, annelerin çocuklarını uyutmak ve sağlıklı büyütmek için, içten gelerek, söyledikleri türkülerdir. Genellikle manzum olarak söylenen ninniler: Ninni yavrum Ninni!; Uyusun da Büyüsün Ninni!; Tıpış Tıpış Yürüsün Ninni ! E.... ! E.... . !; E.... !; E.... ! Tarzındadır. (DEVAM EDECEK)

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR