Babasultan'ın, Orhan Gaziye hediye olarak götürüp Bursa Bey Sarayı'nın bahçe kapısı önüne dikilmiş olduğu söylenen bu kavak / çınar ağacı, "teberrük ağacı= kutlama ağacı" olarak halk arasında şöhret bulmuş olduğundan başta Bursa coğrafyası olmak üzere; İznik ve İnegöl coğ- rafyasında yer alan yerleşim merkezleri, çınar ağaçları ile donatılmış ve çınar ağacı, Osmanlı Devleti'nin sembolü olarak kabullenilmiştir.

Geyikli Baba'ya karşı sempati besleyen Orhan Gazi, Geyikli Baba, vefat ettiğinde; onun adına bir türbe, bir Cuma mescidi ve bir de zaviye inşa ettirerek halkın hizmetine sunmuştur.

Orhan Gazi'nin Geyikli Baba adına inşa ettirmiş olduğu bu hayri tesisler, günümüzde bile -hala- ayakatdır ve halka hizmet sunmaya devam etmektedir. Görüldüğü üzere; eski tarihi belgelerde: "kavak" adıyla da anılan çınar ağacı, güçlü, uzın ömürlü, dengeli ve ölçülü olmanın bir sembolü olmak üzere; Osmanlı Devleti'nin kurucuları tarafından benimsenmiş görülmektedir.

Bu sebepten çınar ağacı, Ertuğrul ve Osman gazilerin gördüğü rüya ile bağlantılı olarak Şeyh Edebali ile ilişkilendirildiği gibi Geyikli Baba tarafından "teberrük ağacı" olarak Bursa- Bey Sarayı kapısının önüne dikildiği için de çınar ağacı, Orhan Gazi ve Babi Geleneği temsilcisi Geyikli Baba ile de ilişkilendirilmiş bulunmaktadır.

Bu da açık seçik gösteriyor ki Osmanlı'nın kuruluşunda hem Ahi ve hem de Babi Geleneği önemli rol oynamıştır. İnegöl'de Sultan II. Beyazıt ve Sultan II. Abdülhamit devirlerinde yapılan geniş imar çalışmaları esnasında İshakpaşa İmaret çevresine ve İnegöl'deki cadde, sokak ve kavşak noktalarına onlarca çınar ağacı dikilmiştir.

O devirde dikilmiş olan bu çınar ağaçlarından bir çoğu, halen, İnegöl'ün cadde, sokak ve meydanalarını süslemektedir. Çınar ağacının morfolojik görünüşü, insanlar tarafından daima dikkat çekici, bulunmuştur ; oturaklı ve de dengeli bir görünüşü vardır.

Toprak üstünde gövdesine bağlı dalları kadar geniş bir alana toprak altında da kökleri yayılmıştır. Bu nedenle; erozyına ve toprak kaymalarına karşı dere kenarlarında çınar ağaçları güçlü bir ağaç olarak kendilerini göstermiştir.

Bir çok ağaç türü, gövdesinde derin yara aldığında veya gövdesinin orta kısmı çürüdüğünde hayatiyetini sürdüremediği halde çınar ağacı, kökünün veya gövdesinin her hangi yerinde canlılığını koruyabildiğinde bu noktadan başlayarak tekrar hayatiyetini sürdürme özelliğine sahiptir. Bu nedenle bir çok çınar ağacının gövdesinin içi, çürüyerek, boşalmış olduğu halde yaşamını sürdürebilmektedir.

Yaprağının, beş parçalı olması da Müslümanlrca anlamlı görülmüştür. Çünkü Yüce Allah, , insan elinde beş parmak yarattığı gibi beş te duyu organı lütfetmiştir. İslam'ın beş şartına paralel olarak günde beş vakit de namaz, farz kılınmıştır. Denebilir ki Cami ve mescidlerin çevresinde çınar ağaçlarının çokça yer alması, bu algılama ile de yakından ilişkilidir.

Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda ve devamında bir sembol ağaç olarak değerlendirilen çınar ağacı, gücün ve istikbalin semgesi olarak, Fransız sermayeli Osmanlı Bankası'nın tarihsel nitelikli bir simgesi olduğu gibi gibi Lübnan bayrağında da istiklal sembolüdür.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR