Tarihi süreç içinde İnegöl coğrafyasında ulaşım, tarihi ipek yolunun Bursa ayağını oluşturan yol hattı, günümüzdeki adıyla Pazaryeri İlçesi'nden başlayarak: Ermeni Derbendi/Nazif Paşa-Kurşunlu-Kulacahisar-KozulcaAdabini-Akhisar- Domaköy/ Şehidler- Aksu- Kızıklar ismiyle anılan yerleşim merkezlerinden geçerek Bursa -Yıldırm semtine ulaşan yol hattıdır ki İnegöl Kasabası da, Kozulca ve Akhisar köyleri ile bağlantılı olmak üzre "honta -köprüleri" ve "sırt-yol =dolgu -yol" aracılığı ile bu tarihi ipek yolunun Bursa ayağı ile irtibatlandırılmıştır.

Ertuğrul Gazi'nin Ankara- Karacadağ yöresinden Söğüt ve Domaniç coğrafyasına intikal ettiği 1229' lu yıllardan bu yana Domaniç coğrafyası, 1930' lu yıllara kadar -idari yönden- daima İnegöl coğrafyası ile bağlantılı görülmüştür. İnegöl'ün Rum tekfuru Nikola 'ya karşı Ertuğrul Gazi ile oğlu Osman Gazi'nin yaptıkları sınır mücadelesi, bunun somut bir örneğidir.

Domaniç ile İnegöl arasındaki ulaşımı ise Domaniç Derbendi'nden geçen ana yol ile Domaniç dağlarındaki yaylaları, İnegöl'e bağlayan "Yürük-Yolları" dır. Bazı güzergah değişikliği görülmekle birlikte genelde aynı gezergahlar, günümüzde de kullanılmaktadır.

İletişim konusuna gelince bu işte önce: ulaklar, postacı ve de haberciler kullanıldığı gibi, doğan, atmaca ve şahin cinsi yüksekten uçan eğitilmiş yırtıcı kuşlar da kullanılmıştır. Ayrıca; yakılan ateş ve dalgalandırılan filama ve bayrak ile de iletişim, sağlanmaya çalışılmıştır. Modern anlamda iletişim faaliyetlerinin, matbaanın icadından sonra başlatıldığını rahatlıkla söyeyebiliriz.

Osmanlı coğrafyasına, bir diğer ifadeyle, İstanbul'a matbaa, 1727 Yılında İbrahim Müteferrika ve arkadaşı Mehmed Said Efendi aracılığı getirilmiştir. İlk yıllarda dini nitelik taşımayan kitap basımıyla başlayan yazılı basın, Sultan II. Mahmud (1808-1839) devrinde ve 1831 yılında ilk defa "Takvim-i Vekayi" adıyla çıkarılan yarı resmi gazete ile süreli yayın başlatılmıştır. Ardından Agah Efendi, "Tercüman-ı Ahval " ismiyle özel bir gazete çıkararak- günümüzdeki anlamıyla, Türkiye'de yazılı basın faaliyeti, başlatılmıştır.

Bursa'da yayımlanan ilk yazılı basın örneği, 10 Şubat1869 günü yayına başlayan "Hüdavendigar Gazetesi" olmuştur.İnegöl'de ilk çıkarılan süreli yayın ise 1950 yılında Dursun Karataş tarafından yayınlanan "İnegöl'ün Sesi Gazetesi" olmuştur.Daha sonraki yıllarda- bir diğer ifadeyle -31-05. 1956 günü Yavuz Gögöz tarafından "Şirin İnegöl Gazetesi", yayınlanmaya başlamıştır.

1960 yılına gelindiğinde; Akif Beceroğlu, "Altı Eylül Gazetesi"ni, önce haftalık dergi şeklinde çıkartmış; ardından da bunu günlük gazeteye dönüştürmüştür.1980'li yıllara gelindiğinde; İbrahim Enes tarafından 15. 05. 1980 günü, "Emek Gazetes"i yayınlanmıştır. Bu gazeteyi devir alan M. Hanefi Yıldırım, 6. 11-1984 yılına kadar "Emek Gazetesi"ni yayınlamış ise de bu tarihten itibaren kendi soyadını taşıyan Yıldırım Gazetesini çıkartarak yayına devam etmiştir.

Dergiler konusuna gelince: Bunların başında Yaşar Faruk İnal tarfından çıkartılan "Elif Dergisi" başta gelmektedir. Merhum Avukat Mehmed Alemdaroğlu tarafından çıkartılmış olan "Çağlayan Dergisi" ile İnegöl Ziraat Odası'nca çıkartılmış olan "Çiftçi'nin Sesi Dergisi" de inegöl'de yayınlanan süreli yayınlar arasında oldukça derin iz bırakmıştır.

İnegöl İshakpaşa Halk Kütüphanesi Müdürü dostum Kenan Kahraman tarafında kaleme alınan ve yukarıda ismi geçen "Geçmişten Günümüze İnegöl" adlı eserde yer alan bilgilere göre İnegöl' de basın kartı sahibi olan gazeteciler ve bu sektörde çalışan genç elemanların başlıcaları şunlardır:

Bunların başında sürekli basın kartı sahibi olan Dursun Cinkarataş gelmektedir. 1992 yılı itibariyle sarı basın kartı sahibi olanlar ise M. Hanefi Yıldırım, İbrahim Çoban, Sadullah Organ ve Kadri Cinkarataş'tır .

Cemil Zeybek, Semih Özsaraç, Yahya Balakuş, İbrahim Gürbaş, Mustafa Güngör, Yusuf Kızıl, Özdemir Keskin Kılıç, Sinan Unuak, Fikret Bayram, O. Nuri Aktüre, Yavuz Tarhan, Kerim Bayraktar, Şerif Gürbaş, Erdal Bayraktar ve Ömer Şen gibi gençler, iki binli yıllarda İnegöl'de yazılı ve görsel yayınları üstlenecek ve yönlendirecek kişiler arasında yerlerini alacaklardır.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR