Tercihlerimizden ibarettir hayat.O tercihlerimiz kimliğimizi, kimliğimiz de hangi safta yer aldığımızı belirler.Hangi safta yer aldığımız ise İMTİHAN'ı kazanıp kazanamadığımızı belirleyecektir. 'Saf' dediğimiz şey, sadece iki tanedir;Hak ve batıl.Dünyalık ayrışmaların ve kavramsallaştırmaların çok olması sadece bizi oyalayan unsurlardır, son tahlilde sadece Hak ve Batıl vardır.

Geçmişe ve geleceğe bakarken veya geleceği kurgularken ya Hak ya da Batıl penceresinden bakarız. Bu bakış açılarımızla, sözlerimizle ve eylemlerimizle ya Hak'ka yada Batıl'a hizmet ederiz.Birşey ya Hak'tır yada Batıl.

Geçmişe bakarken Hak davayı savunanları savunarak, biz de Hak davadan yana olduğumuzu gösteririz.Mesela Osmanlı'yı üç kıtada dinimize ve milletimize hizmet ettiği için benimseriz.Birileri de batının ürettiği kavramları kendisine rehber edinerek, batılı gibi bakarak şeytanlaştırır Osmanlı'yı.Bu da bir tercihtir.Fakat ne dedik başta;tercihlerimiz safımızı belirler.

Günümüze bakarken de durum aynıdır. Dünyanın değişik yerlerinde katledilen,zulmedilen, açlığa mahkum edilen milyonlarca insanın derdini dert edinmek bir tercih olduğu gibi, 'aman banane, elalemin derdi benimi gerdi' anlayışını savunmak da bir tercihtir.

Gelecek bizim olsun,Türk-İslam medeniyeti tekrar ayağa kalksın,davamız bu olsun demek bir tercih olduğu gibi;tamamen dünyalık menfaatlere kapılıp,dava yerine hava,ülkü ve ülke yerine para peşinde koşmak da bir tercihtir.

Ama unutmayalım ki, bu dünyaya imtihan için geldik ve imtihanın konusu tercihlerimizin hangi yönde olduğudur.

Daha da somutlaştıralım örneklerimizi. Bir ahlaki çöküntü var buna çareler aramalıyız, nesillerimizi daha dindar yetiştirmeliyiz demek bir tercih,aman bidahamı gelcez dünyaya,zevkimize bakalım demek diğer tercihtir.Nesillerimiz daha dindar ve daha ahlaklı olsun isteyenler için imam hatip okullarını çoğaltmak bir tercih,ne gerek var bu kadar imam hatip okuluna demek diğer tercihtir.İkinci tercihi yapmak özgürlük iken, birinci tercihi yapmayı özgürlük kapsamında görmemek ikiyüzlülükten başka birşey değildir.(Birinci tercihi yapanların suskun kalması,görüşünü açıkça ifade etmeye çekinmesi, aşağılık kompleksi içinde davranması, ayrıca konuşulması gereken bir özeleştiri konusudur.)

Ülkemizde yaşanan olumsuz bir duruma üzülerek, ülkemize birşey olursa çocuklarımızın geleceği, ülkemizden umudu olan ümmetin geleceği ne olur diye düşünmek bir tercih,ülkede olan her olumsuz duruma sevinmek,zil takıp oynamak ve ülkeyi değil kendi kör ideolojisini düşünmek de başka bir tercihtir.

Hayatımızı dinimiz ve kültürümüze göre yaşamak gerektiğini savunmak bir tercih, çağdaşlık adı altında dini ve ahlaki değerleri reddeden batı tarzı hayatı savunmak da diğer tercihtir.

Millet ve ümmet için iyi birşeyler yapmayı 'dava' olarak sahiplenmek bir tercih, o davaya karşı olmak veya o davanın içinde yer almış görünüp şahsi çıkar peşinde koşmak da diğer bir tercihtir.

İnsan olarak aklımızla ve özgür irademizle tercihlerimizi yapıyoruz. Yaptığımız tercihlerle imtihanımızı kazanacağız veya kaybedeceğiz.Bu nedenle tercihlerimizi sorgulamalı,hangi 'saf' ta yer aldığımıza dikkat etmeliyiz.

Batıl'ın tuzaklarına düşmeden,Hak safında yaşayarak ölmeniz ve ölmemiz temennisi ve duasıyla.