Günümüzde Dünya son derece iletişime açık hale geldi. Diğer bir deyiş ile mobilize olan Dünya insanlar artık gerek Turizm için gerekse işleri için Dünya'nın her yerine seyahat ediyorlar. Özellikle iş seyahatlerinde fuarlar ve fuarcılık ülkeler nezlinde son derece önem arz ediyor. Ülkeleri merkez haline getirmek ile birlikte kendi ürün ve kültürlerini de tanıtma şansı buluyor. Bu konuda Türkiye'deki ilk uygulamalardan birinden bahsetmek istiyorum. Aslında çok kişinin bilmediği ancak vizyon açısından örnek olacak bir konu.

Karadeniz Vapuru , Kurtuluş mücadelemizdeki Bandırma Vapuru sonrası Türkiye Cumhuriyeti için ikinci önemli vapurdur. Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 2 yıl sonra hükümet yetkilileri Türkiye'deki siyasi, hukuki, kültürel değişimi Batıya tanıtmak amacıyla bir projelendirildi. Tanıtım projesini ortaya atan Gazi Mustafa Kemal'di. Buna göre Karadeniz Vapuru alınacak bu gemi ile birçok şehre ziyaretler yapılacak, Türkiye'nin ekonomik değerleri ve gerçekleştirdiği değişim gösterilecekti.

Karadeniz Vapuru 2

Geminin masrafları için Meclis yüz bin lira ,İstanbul Ticaret Odası da beş yüz bin lira verecekti. 1926 yılının Mart ayında Karadeniz Vapuru Haliç tersanesine çekildi ve siyah gövdesi beyaza boyandı. Ürünlerin sergilenmesi ve satılması için iki salon yapıldı, ışıklandırma için elektrik tesisatı döşendi. Vapurun Sergi salonlarında Kütahya çinileri, Hacı Bekir Lokumları, Bursa Hereke kumaş ve halıları, Beykoz Fabrikası malları, tekel ürünleri, kehribar ve kıymetli taşlarla yapılmış süslemeler gibi pek çok ürün tanıtılacaktı. Sanayi-i Nefise Mektebi öğrencilerinin yaptıkları heykel, resim ve biblolarla salonlar süslendi. Ürünlerin üzerlerine dört dilde bilgi veren etiketler konuldu. Ünlü ressam İbrahim Çallı'ya yaptırılan Mustafa Kemal'in yağlı boya tablosu salonun baş kösesinde yer alıyordu. Gemide ayrıca İstiklal Marşının bestecisi Zeki Bey'in başında olduğu Cumhurbaşkanlığı orkestrası bulunuyordu.

Karadeniz Vapurunun idaresi Atlantik'i geçen ilk yolcu vapuru "Gülcemal'in" kaptanı olan Lütfü Kaptan, Liman işletmeleri genel müdürü Raufi Manyasiza'de sergi müdürü idi. Avrupa'da eğitim görmüş ve yedi dil bilen Samiha Hanım ise protokol müdiresi olarak görevlendirildi. Ayrıca üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın oğlu Refi Bayar, Anadolu Ajansı'nın kurucularından şair Kemalettin Kamu, İstiklal Marşı'nın bestecisi Zeki Üngör, ilk Türk kadın gazetecilerden Bedia Arseven, ilk Türk kadın milletvekillerinden Mebrure Gönenç ve şair Orhan Veli Kanık'ın babası müzisyen Veli Kanık gibi isimler de vapurda bulunmaktaydı.

Sergi vapuru için bir de logo hazırlandı. Karadeniz Vapuru 285 kişiyle birlikte 12 Haziran 1926 tarihinde İstanbul'dan kalabalık bir halk topluluğunun katıldığı tören ile 3 aylık yolculuğuna başladı.Gemi İstanbul'dan ayrıldıktan sonra ilk olarak kömür almak amacıyla Cezayir'in Bona Limanı uğradı. Burada Müslüman halkın gemiye ilgisi yoğundu. Karadeniz Vapuru Bona da kömür alındıktan sonra 20 Haziranda Barselona-İspanya limanına vardı. Binlerce kişinin ziyaret ettiği gemi burada da büyük bir ilgiyle karşılandı. 1 Temmuzda Karadeniz Vapuru Le Hayre-Fransa limanına uğradı. Burada Cumhurbaşkanlığı orkestrasının verdiği konser takdir toplamış ve Fransız basınında yer buldu.

"Marsilya Limanı kentin ileri gelenlerinin akınına uğramıştı. Gemimiz Şehir Bandosu'yla karşılanmış; Fransızlar bayrağımızı selamlarken güverteden kendilerine bakan Türklerin giysilerine ise hayret etmişlerdi. Erkekler koyu renk takım elbise, beyaz gömlekler giymiş ve çoğu zarif bir iğneyle süslenmiş boyunbağları takmışlardı. Kadınlar ise erkeklerden daha şıklardı.

Karadeniz vapuru 3

Gemi uzun ve neşeli tek bir düdük ile Marsilyalıları selamlıyordu. Bir subayımız Fransızları sergi salonuna götürüyor; herkes hayranlıkla Türk mavisi sırlı Kütahya çinilerine; bin bir nakış ve renkli Osmanlı, Yörük, Selçuklu ve Acem halılarına; yeşim, yakut, firuze gibi değerli taşlarla süslenmiş, tamamıyla elle yapılmış çeşmibülbül, laledan, gülabdan gibi cam ürünlerine bakıyordu..."

Karadeniz Vapuru 4 Temmuzda Londra-İngiltere'ye vardı. İngiliz yetkililerin Londra'nın en ücra köşesine demir attırmasına rağmen sergi 6 günde 25 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Karadeniz Vapurunun bir sonraki durağı Amsterdam limanı oldu. Sergiye burada da ilgi büyüktü. Karadeniz Vapurunun bir sonraki ziyareti 14 Temmuzda Hamburg limanı oldu. Burada görkemli bir şekilde karşılanan Karadeniz Vapurundaki ürünlere ilgi de büyüktü. Birçok ticari antlaşmanın yapıldığı bu ziyaretten sonra Karadeniz Vapuru Helsinki limanına doğru yola çıktı. 26 Temmuzdaki bu ziyaretin ardından Karadeniz Vapuru 29 Temmuzda Leningrad limanına vardı. Burada da ilgi yoğundu vapura günde 9 bin ziyaretçi gelmekteydi.

Karadeniz Vapuru Barcelona'dan sonra sırasıyla Le Havre, Londra, Amstredam, Hamburg, Stockholm, Helsinki, Leningrad, Danzing, Gydnia, Kopenhag, Anvers, Marsilya, Genova ve Napoli limanlarına uğradı ve 86 günlük yolculuğun ardından 5 Eylül 1926'da İstanbul'a geri döndü.

Ekonomik kalkınmamızı düşünürsek fuarcılık ve turizm alanında vizyon ortaya koymamız gerekiyor.