Geçtiğimiz günlerde ayakkabıcı Metin Özçiftçi Ağabey ile ilçemizde ayakkabı imalatı üzerine geçmişi konuştuk.

Daha doğrusu benim o dönemi anlamaya yönelik sorularımı cevaplamaya gayret ediyordu. Bir anısını paylaştı benimle.

Ağabeyimiz 1955 doğumlu olup ilkokul sonrası Merhum Fevzi Şabanlar Ustanın yanında başladığı kunduracılık mesleğini çıraklık ve kalfalık olarak da aynı ustada sürdürmüş.

1974 yılında kendi başına ilk ayakkabısını yapacak seviyeye gelmişmiş.

O dönem İnegöl cemiyet hayatının önemli isimlerinden Mehmet Özsaraç da ustasının bir dostu olarak dönem dönem dükkanı ziyaret edermiş.

Bu ziyaretlerin birinde Mehmet Özsaraç'ın "Oğlum aklında olsun ilk ayakkabını bana yaparsın" teklifi ile karşılaşmış.

Kendi başına yapacağı ilk ayakkabısını ilçede herkesin sevgi ve saygısını taşıyan ayrıca kendisinin de çok sevdiği bir kişiye yapacak olmak tabii ki mutlu etmiş Metin Ağabeyi.

Zamanı gelince, özene bezene yaptığı ayakkabıyı, amcamıza sunmuş.

O dönem ayakkabı tabanına uygulanan bir teknikle ayakkabılar yürürken hışırtıya benzeyen bir ses çıkarırlarmış.

Amcamız dükkanın içinde dolaşarak ayakkabıyı denerken, Metin Ağabey de ayakkabıdan o sesin çıktığını da duyunca oldukça rahatlamış. Derken amcamızın sesi duyulmuş.

"Çok güzel olmuş, eline sağlık". Amcamız devam etmiş "Borcumuz ne kadar".

Metin ağabey çekine çekine "Yedi buçuk lira amca demiş".

Amcamız gülümsemiş "Oğlum hakkını istesene" Metin ağabey sesini çıkarmamış. Amcamız teşekkür etmiş, yirmi lira da para uzatmış, ayakkabılarını almış gitmiş.

Aynı serüveni yaşamış, yani çıraklık, kalfalık, ustalık süreci içinden gelen birçok kişide benzer bir hatıra vardır. Mesleğine göre; ilk ayakkabı, ilk traş, ilk elbise, ilk yorgan gibi.

Bu gibi örnekler kuşaklar arası, sosyal sınıflar arası birçok güzel mesajı da içinde barındırmaktadır.

Kendi adına iş yapmaya başlayacak bir kişinin özgüven kazanmasından tutun da, ayakkabıyı yaptıran yaşça büyük, tanınmış bir kişinin kendi sosyal çevresinde "Ayağımdaki ayakkabıyı Metin kardeşimiz yaptı, güzel de yapmış" şeklindeki bir sözcüğün bir başka kişi tarafından yeni bir ayakkabı teklifini de getirmesi muhtemeldir.

Yıllar sonrasında bile hatırlandığında insanı o günkü gibi mutlu edecek bir davranış.

Görüldüğü gibi İnegöl insanı, değerli olmayı da, değerli yapmayı da çok iyi biliyor. Saygılarımla.