Öncelikle ,biz Müslümanlar olarak keşke manevi konular üzerinde fazla tartışmasak diyorum.Manevi konular derken Kur'an ve Hadis-i şeriflerin bildirdiği kadarıyla "Duyduk ve İman ettik" demekle yetinsek.Ancak gel gör ki belki kasıtlı belki de iyi niyetten de olsa hakkında kesin bilgiye sahip olmadığımız ve hakkında sınırlı bilgi verilen konular ortaya atılıyor.Ancak bazı kesimlerin ortaya attığı ve kafaların karıştığı konular hakkında fikir beyan etmeden de olmuyor.

Hz.Adem'in (as) kıssasında geçen Cennetin dünya da bir yer (bahçe) olduğunu savunanlar şu delilleri ileri sürüyorlar:

a. Mükafat cennetinde yasak yoktur. Halbuki Adem'in (as) cennetinde yasak vardı.

b. Mükafat cenneti ebedidir, giren oradan çıkmaz. Oysa Adem ve Havva buradan çıkmışlardır ve orada ebedi kalmamışlardır.

Bu farklı görüşlere Kur'an ayetleriyle cevap vermeye çalışalım:

1. Cennet denildiğinde ilk akla gelen, ahirette ki mükafat cennetidir.Çünkü dünyadaki herhangi bir bahçe neden bu kadar önemli olsun ki.Kaldı ki dünyada çok bahçeler vardı.Hz.Adem (as) ve Hz.Havva annemiz bu adı geçen bahçeden çıkmış olsalar bile etrafta bir sürü bahçeler vardı dünyada .Diğer bahçelere gider yerleşirlerdi ve hiç de üzülmezlerdi.

2.Eğer bu Cennet dünyada herhangi bir bahçe olsaydı mutlaka tarihçiler ve araştırmacılar bu bahçenin yeri hakkında bir görüş ileri sürerlerdi.(Örneğin Nuh'un (as) gemisi hakkında çok rivayetler olduğu gibi).

3. Yüce Allah Adem'le Havva'yı yasak ağaçtan yemeleri nedeniyle cennetten çıkardığında onlara "ihbitu minha" demiştir ki "ihbitu" kelimesi "inin" anlamına gelmektedir. Öyleyse göklerden aşağıya yeryüzüne inme söz konusudur.Bir bahçe için "inin" denmez "çıkın" denir." Dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz. Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik." (Bakara, 35-36)

4.Yüce Rabbimiz Hz.Adem'i (as) şeytana karşı uyarırken şöyle buyuruyor:"Ey Adem! Dedik,Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra yorulur sıkıntı çekersin."(Ta Ha,117).

Eğer bu cennet dünyada bir bahçe olsaydı bahçede yorulma ve sıkıntı olmaz mı?Bizim bildiğimiz gerçek Cennette yorulma ve sıkıntı yoktur.

5.Yüce Rabbimiz bu Cennetten bahsederken "Şüphesiz senin için orada aç kalmak, çıplak kalmak yoktur."(Ta ha 118) buyuruyor.Eğer bu Cennet dünyada bir bahçe olsaydı dünya bahçelerinde aç kalmak ta vardır çıplak kalmak ta mümkündür.

6.Ta Ha suresi 119. ayette de şöyle buyuruyor: "Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın." Kur'an'da ki bu ayet net şunu ortaya koyuyor.Bu gerçek Cennet olmasa dünyanın neresindeki bahçelerde susama olmaz ve güneş görülmez.

Sonuç olarak şunu söylemek gerekirse:

-Sadece kelime olarak "bahçe" anlamına gelen Cennete sıradan bir bahçe demek hiçbir delile dayanmayan ortaya atılmış bir görüştür.Kelime anlamına bakarsak "Namaz" dua "Zekat" temizlik anlamına gelir.Kalkıp dua ederek namazı kılmış, temizlenerek de zekatı vermiş olurmuyuz?

Cennette "yasak olmaz","orası ebedidir" gibi özellikler bundan sonrası için ahirette Cennete girecekler için verilmiş bir vaattır.O zamanın Cenneti henüz imtihan Cennetiydi.

Kaldı ki "Orası ebedidir "diye itiraz edenler ne hikmetse başka görüşlerinde de "Cennet de Cehennem de ebedi değildir" diyerek kendi kendileriyle çelişmelerine ne dersiniz?