10 yıl önceki İnegöl gündemi...

Tarih:11 Kasım 2003

O tarihte Doğruyol Partisi İlçe Başkanı olan Salim Kaplan Gazetemizi ziyaret eder. Kaplan, ziyaret esnasında yaptığı açıklamada Ak parti hükümetini eleştirir ve ; "Hükümet silah çekeni affetti, mağduru perişan etti." Diye konuşur.

Kaplan eleştirilerine şu sözlerle devam eder; "Hükümet gözü kan bürümüşleri affedeceğine, doğrudan destek ödemelerini yapsın, çiftçilerin, kredi kartı mağdurlarının borçlarını affetsin, sicil affı çıkarsın."

10 yıl geçti. Ak Parti hala iktidar. Doğruyol Partisi diye bir parti de siyaset sahnesinde yer almıyor. Bu çizgideki demokrat Parti de eski günlerini mumla arıyor. Halk hükümetin icraatlarından memnun olsa gerek ki; her seçimde sandıktan Ak Parti oylarını arttırarak çıkıyor. Bakalım Mart 2014 yerel seçimlerinde halkın tercihi ne olacak?

DAĞI DELEN MUHTAR

2003 yılında Hayriye Köyünün muhtarı Mehmet Ceylan'dır. Muhtar Ceylan, köyde yaşanan su problemi üzerine 4000 metre yüksekte bulunan su kaynağından köye su getirir. Yeni içme suyunu köydeki her eve ulaştırır. Üstelik Devletten hiçbir yardım beklemez.

İnegöl Belediye Başkanı Hikmet Şahin, Belediye'nin iş makinelerini tahsis eder. Zamanın parası ile maliyeti 30 milyarı bulan çalışmayı başarı ile tamamlar.

Muhtar Ceylan hem diğer muhtarlara örnek olur hem de "Dağı delen Muhtar" sıfatı ile İnegöl Gündeminin unutulmazları arasında yer alır.

OKULLARDAKİ KAVGALAR SON BULACAK

2003-2004 Eğitim Öğretim döneminde okullarda bir çok kavga ve bıçaklama olayı yaşanır. O tarihlerde yeterli okul binası olmadığı için, özellikle liselerin doluluk oranı sorunlara yol açmaktadır.

Zamanın CHP ilçe başkanı Necmi Demir de bu durumdan şikayetçidir. Yaptığı açıklamada; "Yarınların umudu olan çocuklarımız 50-55 kişilik kalabalık sınıflarda eğitimini sürdürüyor. İnegöl'ün acil bir ikinci lise binasına ihtiyacı var. Lise binasının yapımı hızlandırılmalı diye konuşur."

Son olayda, Ticaret Meslek Lisesi önünde yaşanan bıçaklama olayında İ.Özbek isimli öğrenci ağır yaralanmıştır. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, İnegöl Devlet Hastanesi'nde yatan Özbek'i ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulunur.

Öğrenci Özbek, dışarıdan okul çevresine gelen, öğrencileri tehdit eden, kız öğrencileri taciz eden, yabancı madde taşıyan gruplardan şikayetçidir.

Son olay üzerine okul müdürlerini toplayarak acil durum ilan eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, öğrenci kaynaklı kavgalara karşı adeta savaş ilan eder.

10 yıl geçti okul kaynaklı kavga ve sorunlar bitmiş değil. Öğrenciler arasında sigara, alkol ve esrar kullanımı gibi istenmeyen davranışlar haber konusu olmaya devam ediyor.

10 yıl içinde İnegöl okullaşma oranında büyük başarı gösterdi. Yeni liseler ve ilköğretim okulları yapıldı. Eğitim yönetiminde bir çok düzenleme yapıldı.Valilik kararı ile Emniyet de okul önlerindeki denetim ve kontrollerini arttırdı.

Şüphesiz bu olayların çözümünü sadece okul idarelerinden ve Milli Eğitimden beklemek doğru değil.

Velilere de çok büyük sorumluluk düşüyor. Aileler çocuklarını okula göndererek sorumluluktan kurtulduklarını düşünmemeli. Okul ile iletişim içerisinde olmalı.

4 BİN DEHAP'LIYA GEÇİT VERİLMEDİ

Gemlik'te düzenlenmek istenen mitinge katılmak üzere çeşitli illerden gelen yaklaşık 4 bin DEHAP'lı Mezit Boğazı'nda durdurulur.

Terör örgütü ve ele başısı aleyhine slogan atan, pankart açan kalabalığa yaklaşık 1.500 kişilik Güvenlik güçleri müdahale eder. Ankara karayolu trafiğe kapanır ve kilometrelerce konvoy kuyruğu oluşur.

Zamanın Kaymakamı Erdoğan Bektaş, İlçe Jandarma komutanı Mehmet Nebioğlu olay yerinde hazır bulunur. Panzerler, itfaiye araçları, ambulanslar olası taşkınlık ihtimaline karşı olay yerinde hazır tutulmaktadır.

Kalabalığın talebi barış ve demokrasidir. Ancak slogan ve söylemlerinde terör ve elebaşısı eksik olmamaktadır.

Yaklaşık 4 saat yolu kapatan kalabalık, İnegöl geçit vermeyince geri dönmek zorunda kalır.

Yıllar geçti ne İnegöl ne Türkiye teröre geçit vermemiştir. Bölücüler hedeflerine ulaşamadılar. Binlerce askerimiz şehit oldu. Anaların gözyaşları, yüreklerimizdeki acı dinmedi.

Mesele barış ve demokrasi ise bu ne yakıp yıkmakla olur, ne vurup öldürmekle, ne de öteleyip baskı kurmakla...

Bu güzel ülke hepimizin...

Şüphesiz, Barış ve huzur, Ülkemizin her insanının özlemidir. Bu özleme ancak milli birlik ve kardeşlik duygusu ile ulaşabiliriz.

Geldiğimiz noktada barış sürecinden bahsedilmektedir.

Ancak şunu unutmamalıdır ki; teröristlere güven olmaz.

Terör kaynakları, şartsız ve kayıtsız teslim olmadıkça, fırsat buldukça huzurumuzu bozmaya ve ülkemizi bölme faaliyetlerine devam edeceklerdir.

.