Yıllardır yüzünü görememiştim
Duruşu bakışı hiç değişmemiş
Onunla murada erememiştim
İçimi yakışı hiç değişmemiş

Yok böyle bir endam, böyle gösteriş
Kiraz gibi dudak, inci gibi diş
O nasıl yürümek, o nasıl gidiş
Su gibi akışı hiç değişmemiş

Sesinde bülbülden güzel bir ahenk
Tanrı'm yaratmamış kendisine denk
Siyah saçlarına türlü türlü renk
Tokalar takışı hiç değişmemiş

Ün katmak istermiş gibi ününe
Değişir modeli günü gününe
O canım saçları gözün önüne
Tellerce döküşü hiç değişmemiş

İtibar etmiyor gönül tahtıma
Gülmeyi bilmiyor kara bahtıma
Göklere çıkaran iltifatıma
Dudağın büküşü hiç değişmemiş

Aşkıydı çilesi oldu özümün
Katında değeri yok hiç sözümün
Kara sevdasına sebep gözümün
Hep yaşlar döküşü hiç değişmemiş


Duruşu bakışı hiç değişmemiş
İçimi yakışı hiç değişmemiş