Sevgili arkadaşım, Covid-19 virüsünün bütün dünyayı sarması sebebiyle seninle uzun zamandır görüşemiyoruz. Bu süreçte birbirimizden ayrı kaldığımız için yaptıklarımdan bahsetmek istiyorum sana. Senin de bildiğin gibi virüs henüz ülkemize gelmemişken eğitim hayatımız devam ediyordu ve son haftalar benim ilgilendiğim bir konu vardı. Diğer arkadaşlarımla birlikte BİHMED derneğinin düzenlemiş olduğu "EMANET" konulu kısa film yarışmasına hazırlanıyorduk. Tiyatro geçmişim olmasına rağmen ilk defa bir film projesinde yer aldığım için oldukça heyecanlı hissediyordum.

Hep beraber haftalarca toplantı yaptık ve ortaya güzel bir senaryo çıkartmak için çabaladık. Bu konuda öğretmenimizin desteği de bizler için yok sayılamaz bir motivasyon kaynağıydı. Diğer öğretmenlerimizden bizler için izin almasıyla bazı derslere girmeyip toplantılarımıza devam etme şansımız oldu. Birkaç dersten geri kalsak da diğer öğretmenlerimizin de hoşgörüsü sayesinde sonradan tüm eksiklerimizi tamamladık. Kısa sürede senaryomuzu belirledik ve çekimlere başladık. Çekimler sırasında okul idaremizin sık sık yanımıza gelip sorular sorması ve bizimle gurur duyduklarını belirtmesi bizi daha çok heveslendiren bir etken oldu.

Yaklaşık bir haftalık uğraş sonucu çekimlerimizi bitirdik. Görüntüler benim elimde olduğu için "edit"leyecek olan arkadaşımıza videoları atmam gerekiyordu. Ancak çok büyük bir sorun yaşadık. Bilgisayara bulaşan bir virüs sonucu çektiğimiz her şey silindi. Hayır hayır... Koronavirüs bilgisayara da mı bulaştı dediğini duyar gibiyim. Lütfen bu espriyi yapma. Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Üç gün içerisinde her şeyin hallolması gerekiyordu.

Takım arkadaşlarımla yeniden toplandık ve hızlandırılmış bir şekilde en başından tüm sahneleri yeniden çektik. Bu gerçekten zorlu bir süreçti fakat bana kazandırdığı tecrübe ve dostluklar için çok mutluyum. Bütün arkadaşlarımla provalarda o kadar eğlendik ki sana anlatamam. Her sahneyi en az 4-5 kere çekmek zorunda kaldık. Birbirimizin haline gülmekten, bazen repliklerimizi karıştırmaktan odaklanamadığımız zamanlar oldu ama sonunda işimizi bitirmeyi başardık. Belki de bu işin bu kadar eğlenceli yürütülmesinin sebebi birbirimizle olan güzel iletişimimizdir. Samimiyet ve saygı olan her yerde güzel işler başarılır. Bunu bir kere daha öğrenmiş oldum.

Değerli Arkadaşım,Sahi sana bu süreçten bahsediyorum ama henüz filmimizi izlemedin değil mi? En kısa sürede sana ulaştıracağım. Biraz konusundan bahsetmem senin için sıkıntı olmaz herhalde? Hem izleyene kadar merakını gidermiş oluruz. Senaryoyu yazarken çok düşündük, demiştim ya. Hangi emanetten bahsetsek daha ilgi çekici olur? Şehitlerimizden, vatanımızdan, kutsal kitabımız Kuran'dan, kadınlarımızdan...

Sonra dedik ki biz biraz daha özgün olalım. Şehit ve vatandan çağırışımlar yaparak Çanakkale Savaşı'na doğru kısa bir zihin yolculuğuna çıktık. Ve orada bir ailenin evine konuk olmaya karar verdik.

Oğlu askerde olan bir ana, Çanakkale Savaşı patlak verdikten sonra kocasını da savaşa gönderirse ne olur? Hem de savaşa göndereceğinden habersiz. İşte ben o anaydım. Evime gelen iki asker efendiyi soruyor. Ben ne bileyim savaşa göndereceklerini. Efendiye haber verdiğimde beni sakinleştirmeye çalışıyor ve "gidip ne olduğunu öğrenir gelirim" der. Kuru fasulye koy diyor akşam yemeği için. Sen gelene kadar hazırlarım diyorum, sofrayı kuruyor ve bekliyorum. Gündüz gelen askerler akşam da gelince bir terslik olduğunu anlıyorum. Cepheye gönderdiklerini söylüyorlar.

Kuru fasulye öylece kalır sofrada. Yıllar sonra evladım döner ama bey dönmez, bir haber bile alamayız. Her an gelebilir heyecanıyla her akşam onun için kuru fasulye pişiririz. Çocuklarım büyür torunlarım da boy boy olur ama hiç vazgeçmem. Beyim kuru fasulye yemesi için bekleyen o tabak nesiller boyu soframızda kalır. İşte bu filmde emanet; kuru fasulye konması için bekleyen o boş tabak. Bu film, emanetin yanı sıra efendisine bir veda bile edemeden savaşa yollayan Anadolu kadının duygularıyla daha büyük bir etkileyicilik kazanıyor. İzlediğinde daha iyi anlayacaksın.

İzlemeni ve tarafsız bir şekilde yorumlamanı rica ediyorum. Gerçekten birilerinin olumlu-olumsuz eleştirilerini duymak beni heyecanlandıracak. Aslında BİHMED birkaç hafta önce son 10'a kalan okulların ismini açıklayacaktı. Merakla bekliyorduk ancak bu virüs yüzünden onlar da ertelemek zorunda kaldı. Sonuçların ne zaman açıklanacağı hakkında kesin bir tarih yok sadece bekliyoruz.

Biliyor musun arkadaşım? Ben bu film işini sevdim. Bence çok eğlenceli ve yakın zamanda seninle de sadece eğlenmek için bile olsa bir film çekmeliyiz ne dersin? Bu çekimler sırasında öğrendiğim en önemli şeylerden biri de bir takım çalışmasının uyum içerisinde nasıl yönetildiği oldu. Yaşanılan zorluklar karşısında pes etmeden birbirimize tam destekle devam etmenin hissettirdiği güzel duyguları nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Gerçekten kazandırdığı manevi şeyler için fazlasıyla mutluyum ve eğer biraz ilgin varsa bu tecrübeyi senin de yaşamanı isterim. Son olarak seni çok özlediğimi bil. Umarım en kısa sürede ülkemiz eski haline döner ve seninle yeniden görüşürüz. Sağlıcakla kal.

BEGÜM PALA

ZEKİ KONUKOĞLU ANADOLU LİSESİ