Şu içinde bulunduğumuz sıkıntılı günler maalesef bir çok insanı karamsarlığa sevk ediyor.Özellikle koronavirüs hastalığının uzun sürmesi ve bu hastalık için bir ilaç bulunamayışı insanları ümitsizliğe sevk ediyor.

Koronadan kaynaklanan;

-İşlerin durgunlaşması,

-Bazı insanların işlerini kaybetmesi,

-Bazı sektörlerde işlerin durma noktasına gelmesi,

-Okulların kapalı olması,

-İnsanların dinlenme mekanlarının önemli ölçüde eskisi gibi hizmet sunamayışı,

-Akraba eş,dost ziyaretlerinin yapılamayışı,

-İnsanın kendi anne ve babasının bile elini öpemeyişi,

-Bu hastalıktan dolayı yakınlarının ve sevdiklerinin kaybedilmesi,

-Bu hastalığa yakalanma korkusu v.b. ayrıca insanın moralini etkilemektedir.

Bu maddeleri alt alta koyduğumuz zaman hakikaten moral bozmaya yetecek kadar sebep oluştuğunu görüyoruz.

Peki hiç mi bir ümit ışığı yoktur?

Bunun cevabını ancak kuvvetli bir inançta bulabiliriz.

Bir öğretmenin öğrencilere sınavda soracağı soruların cevaplarını önceden verdiğini düşünün.Öğrenciler buna rağmen zayıf alıyorsa demek ki öğretmenin verdiği cevaplara hiç bakmamışlar demektir.

Öncelikle bizden önceki insanların ne büyük sıkıntılar yaşadığını görmek için Tarih kitaplarına bakmamız gerekir.Dünya savaşları,geçmişte yine günümüze benzeyen bir çok çeşitli salgın hastalıkları,depremleri,çeşitli doğal afetleri görebiliyoruz.

Geçmişteki insanların ne sıkıntılar yaşadıklarını Kur'an'da bize haber veriyor:" Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber müminler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah'ın yardımı şüphesiz yakındır."(Bakara,214).

Ayetlerin sonu her zaman üsteki konu ile ilgili biter.Bu ayette de "...Allah'ın yardımı şüphesiz yakındır." cümlesi sıkıntıların mutlaka bir gün biteceğini haber vermektedir.

Kur'an'da Yüce Rabbimiz insanı zaman zaman bazı şeylerle imtihan ettiğini açıklar:" Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele."(Bakara,155).Yine bu ayetin sonu "...Sabredenleri müjdele" ile bitmektedir.Yani burada da sıkıntıların mutlaka bir gün biteceğini haber verilmektedir.

Bizleri yaratan Rabbimiz elbette ki bizi en iyi tanıyandır." Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır."(Mülk,14).

--Kur'an, insanın zayıf yaratıldığını açıklar:"...Çünkü insan zayıf yaratılmıştır"(Nisa,28).

-Kur'an, insanın bir sıkıntıyla karşılaştığında hemen karamsarlığa ve ümitsizliğe düştüğünü anlatmaktadır:" İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da umutsuzluğa düşer"(İsra,83).

Yukarıda ki ayetlerin bitişlerinde görüldüğü gibi Allah'ın yardımı her zaman yakındır ve sabredenler müjdeleniyor.Kur'an'da sıkıntıların uzun sürmeyeceğini açıklayan bir çok ayet vardır.Dolayısıyla Müslümanlar hiçbir zaman morallerini bozmazlar:

" Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da"(Duha,3).

" Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır"(İnşirah,5-6).

Müslümanlar hiçbir zaman duayı elden bırakmazlar:" (Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!.."(Furkan,77).

UNUTMAYIN:Müslümanlar, her şeyin ama her şeyin Allah'ın kontrolü altında olduğunu bilir ve bunu bildiği için de hiçbir zaman karamsar olmazlar:" Gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah'ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz'da)olmasın."(Enam,59)

Her şeyin Allah'ın kontrolü altında olduğunu bilmek insanı rahatlatıyor.

Öyleyse soruyorum:"Hayatın tadı kaçtı mı?"

Cevap"HAYIR".