Bildiğiniz gibi hayat tek düz giderse insan monotonlaşır.Bir sosyolog şöyle güzel bir örnek verir,der ki:"Fabrikadaki işi,önünden geçen şeridin bir düğmesini atlayıp diğer düğmeye dokunan olan bir işçi ,zamanla öylesine monotonlaşır ki artık sabahleyin gömleğini giyerken bile gömleğinin bir düğmesini atlayıp diğerini düğmeler hale gelir".

Ramazan ayına daha birkaç ay var.Zaten konumuz, Oruç ayı olan Ramazan ayını anlatmaktan öte "Hayatın da Ramazanları" olduğunu hatırlatmaktır.

Hayatın Ramazanlarını anlamak için önce oruç ayı olan Ramazan ayını hatırlamak gerekir.Oruç ayı olan Ramazanda hayatımızda ne gibi değişiklikler oluyordu birkaç tanesini sayalım:

-Sabah ve öğle yemeklerini yiyemiyorduk,

-Normal zamanda yapmadığımız gece kalkıp yemek (sahur) yiyorduk,

-İmsaktan, akşama kadar helal dahi olsa hiçbir yiyecek ve içeceğe dokunamıyorduk,

-Şehevi isteklerden uzak duruyorduk,

-İbadetlere,maneviyata biraz daha ağırlık veriyorduk.v.b.

Hayatımızda meydana getirdiği birkaç değişikliğe örnek verdiğimiz Oruç ayı olan Ramazan ayı gibi hayatımızın da "Ramazanları" vardır.Bu Ramazanlar bir ay değil bazen birkaç ay sürebilir.Ve bu Ramazanlarda normal hayatımızda bazı değişmeler olur.

Şu anda yaşadığımız Koronavirüs (Covid 19) dönemi hayatımızın bir Ramazanıdır.Ve bu Ramazanda normal zamanda hayatımızdaki bazı yaptıklarımızı bırakmak zorunda kalıyoruz.Örneğin.

-Büyüklerimizin ellerini öpemiyor,onlarla kucaklaşamıyoruz,

-En güzel geleneğimiz olan misafirliğe gidip gelemiyor,kimseye bir şey ikram edemiyoruz,

-Sabah namazından sonra dostlarla bir sabah çorbasını içemiyoruz,

-Camilerimizde hocalarımızın "safları sıklaştırın" sesine hasret kalıyoruz,

-Okullarımız boş olduğu için cıvıl cıvıl çocuk seslerine hasret kalıyoruz,

-İşlerimiz yavaşladı.Hatta bazı iş yerlerimizin kapandığına şahit oluyoruz,

-Hastalık alabildiğine yayıldığı için her an hasta olabiliriz korkusunu yaşıyoruz,

-Sevdiklerimizin ve yakınlarımızın vefat haberlerini duyuyoruz ve üzülüyoruz.v.b.

Bunların hepsini alt altta koyduğumuz zaman gerçekten karamsar bir tablo ortaya çıkıyor.Ama "iman varsa imkan da vardır",gerçeğini unutmamak gerekir.Dahası büyüklerimizin "Allah var gam yok" güzel sözünü unutmamak gerekir.

Bu olumsuzlukların normal hayatımızda olmaması gereken durumlar olduğunu biliyoruz.Ama hayat budur.Ramazan örneğini verdiğimiz gibi hayattaki yaşam biçimi her zaman aynı olmuyor.Zaman zaman hayatın şekli değişebiliyor.

Rabbimiz bu yaşam biçiminin olumsuz yönde değişmesine "İMTİHAN" diyor:

-"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek imtihan ederiz. "."(Bakara,155).

Rabbimiz musibetler karşısında mü'minlerin duruşunu da şöyle bize hatırlatıyor:

-Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler."(Bakara,156).

Oruç ayında nasıl ki diğer yandan maneviyata ağırlık veriyorsak "Hayatın Ramazanlarında" da maneviyatı unutmamak,değerlerimize tekrar dönmek,günahlarımızdan istiğfar etmek, Kur'an'ı ve Sünneti daha iyi anlamak gerekiyor.

Oruç ayı olan Ramazan ayında çektiğimiz açlık,susuzluk ve uykusuzluk halleri nasıl ki bir ay sonra sonu BAYRAM ile bitiyorsa,İnşaAllah bu "Hayatın Ramazanı"da aynı sonuç ile biter.

Bunu ben söylemiyorum.Büyük olan Allah söylüyor ve doğru söylüyor: "Sabredenleri müjdele".

Müjdeyi alan bayram etmez mi?