Bazı vakitlerde canınız eski günlere gitmek ister.Bana göre bu bir ihtiyaçtır ve insanın duygulanması insana yeni şeyler katar.Kimi insanlar bu eskiye olan özlemini gidermek için ya eski fotoğraflarını sandıktan çıkartıp uzun uzun bakar veya o dönem arkadaşlarından birini arar ve o eski günleri yad ederler.Ben ise eski günleri özleyince o dönem kitaplarına bakar,öğrencilik ve gençlik yıllarımda şuurlanmama vesile olan alimleri , hocalarımı hatırlamaya çalışır ve derinlere dalar giderim.
Bu akşam da hatıralarım içerisinde bir yolculuk yaparken çok sevdiğim ve kitaplarının neredeyse büyük bölümünü okuduğum büyük alim Said Havva’yı hatırladım.
Suriyeli Said Havvâ hem alim hem de Cihad önderi olan bir kişiliğe sahipti. İdamla yargılandı, hapishanede değişik işkenceler gördü ve sürgünde yaşamını kaybetti. Onun eserleri ile tüm dünya Müslümanları aydınlandı. Mekanı cennet olsun.
Saîd Havvâ, 27 Eylül 1935 yılında Suriye’nin Hama şehrinde doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Saîd Havvâ ilköğrenimini Hama’da gördü ve buradaki camilerde ünlü alimlerinden dersler aldı. Lisede okurken öğretmeni Şeyh Muhammed el-Hamid aracılığıyla İhvan-ı Müslimin üyeleriyle tanıştı ve 1952 yılında henüz 17 yaşında iken Müslüman Kardeşler hareketine katıldı. 1956da Şam üniversitesinde yeni açılan Kulliyyetuş-şeriatil-İslamiyyeye kaydoldu. 1961de mezun olup Hamada öğretmenliğe başladı.1964 yılında ise Hama Müslüman Kardeşler Hareketi Başkanlığını üstlendi. Aynı yıl Hama’da meydana gelen olaylarda aktif görevler aldı.
Saîd Havvâ, Şehid îmam Hasan el Bennanın ilmi terbiyesiyle büyümüş, Onun terbiye, ahlak, davet ve gönüllere coşku veren aşkıyla aşklanmış, kendisini çalışmanın içinde bulmuştur. Saîd Havvâ nın eserleri bir bakıma Şehid îmamın ortaya serdiği prensiplerin birer açıklamasıdır. Küçük yaşlarından itibaren Şehid İmamın eserleriyle tanışmış, Onun Suriyedeki faaliyetlerinin içine girmiş, hareket içinde büyümüştür. İlimle hareketi, hareketle ilmi bir araya getirmiş, çilenin ve işkencenin yoldaşı olmuştur.
Saîd Havvâ, kitaplarında ağırlıkla Müslümanların modern dünya içindeki kötü durumu ve bu durumdan kurtulma yolları üzerinde durmuştur. Saîd Havvâya göre İslam; inanç, ibadet ,ahlak ve muamelattan oluşan bir hayat tarzıdır. “İslam” adlı eserinde bir Müslüman’ın gerçekleştirmesi gereken en önemli görevleri İslami hayatın kurulması, Sünnetin ihyası, ümmetin birliğinin sağlanması ve Allah yolunda gayret göstermek olduğunu ifade etmiştir.
Tasavvuf Saîd Havvânın düşüncesinde önemli rol oynar. Saîd Havvâ, Tasavvufu şöyle tarif ediyor: “Tasavvuf İslam dininde ‘ihsan’ hakikatini temsil eden ve Resulullah (sav)ın “Allah’ı görüyormuşçasına ona ibadet etmendir. Şayet sen onu görmüyorsan da, O seni görüyor” sözünde ifadesi bulan hakikattır. Gerçek tasavvuf, gerçek inancın zevkine ermektir. Eğer buna dikkat edilmezse tasavvuf tasavvuf olmaktan çıkar. “
Said Havva tasavvufu islamı yaşamanın bir adı olduğunu söyler ve şöyle bir örnek verir:”Namaza inanmak itikattır,namazın kılınışını bilmek fıkıhtır,namazı hakkiyle kılmak tasavvuftur. Her Müslüman zaten tasavvufu yaşıyor.Yoksa tasavvuf İslama yeni şeyler eklemek değildir. Çünkü İslam eksik değil ki yeni bir şey eklemek icap etsin.Çünkü Rabbimiz Maide suresinin 3.ayetinde”…bugün size dininizi tamamladım,üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslamı seçtim…”buyuruyor.
1982 yılında Katil Hafız Esed’in yerle bir ederek 30.000 Müslüman’ı katlettiği Hamadaki katliamdan derin bir şekilde etkilenen Saîd Havvâ, hayatının son yıllarında sürekli tedavi gördü. Saîd Havvâ 9 Mart 1989da Ürdünün başkenti Amman’da henüz 54 yaşında iken hakkın Rahmetine kavuştu.
Eğer bir gün Ürdün’e yolunuz uğrarsa orada büyük bir alimin yattığını ve kendisine Fatiha okumayı unutmayın.