Hamza Bey, Amasya'nın köklü ve de seçkin ailelerinden biri olan Sungur-zadelere mensuptur.Yıldırım Beyazıt'in, Amasya sanacak beyi bulunduğu sırada bu ailenin önde gelen temsilcisi, Yahşi Bey'dir.Yahşi Bey ise Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu sayılan Çelebi Sultan Mehmed'in, hiç değişmeyen, sadrazamı Beyazıt Paşa'nın babasıdır.

Bu zat, tıpkı İnegöl'lü İshak Paşa'nın dedesi İsa Bey gibi, Birinci Kosova Savaşı'na katılmak üzere Amasya Sancakbeyi Yıldırım Beyazıt ile birlikte Amasya'dan ayrılmışlar ve Balkan coğrafyasına gelmişlerdir. Birinci Kosova Savaş'ında Hüdavendigar Sultan I. Murad şehit olduğundan yerine-savaş alanında-Yıldırım Beyazıt hükümdar olmuştur.

Yeni oluşan siyasi ortam gereği, Yahşi bey, Amasya'ya döndürülmeyerek kendisine, padişah hasları arasında yer alan ve o devirde "Çoban-Karyesi" ismiyle anılan İnegöl-Yenice beldesi dirlik olarak verilmiştir. Tahrir Defterlerinde, "Çoban Karyesi" olarak isimlendirilen bu yöre, bundan böyle, Yahşi Bey Karyesi olarak anılmaya başlamıştır.

Ankara-Çubuk Meydan Muharebesi'nden sonra Amasya'ya çekilen Şehzade Mehmed Çelebi, kadrosunu oluştururken Yahşi Beyzade Beyazıt Paşa, O'nun en çok güvendiği kişi olmuştur. Bu nedenle; fetret devri diye anılan 1402-1413 yılları arasında Çelebi Sultan Mehmed'in yakınında -Lala olarak- Sofu Beyazıt bulunurken sadrazamı olarak da Beyazıt Paşa yer almıştır.

Tarihi süreç içinde İnegöl'deki sosyal hayatın gelişmesinde ve değişmesinde önemli rolü bulunan Nureddin Hamza Bey, işte bu Beyazıt Paşa'nın kardeşi ve Yahşi Bey'in ortanca oğludur.

KAZIKLI VOYVODA HAMZA BEY'İ ŞEHİD ETTİ

Hamza Bey, 1462 yılında Budin muhafızı iken Fatih Sultan II. Mehmed, isyan eden Eflak beyi Drakula'ya nasihat etmek ve onu isyandan vaz geçirmek için Hamza Bey'i göndermiştir. Ancak Eflak Voyvodası asi Drakula, Hamza Bey ve O'nun yirmibeşbin kişilik askeri birliğine korkunç bir tuzak kurmuş ve hepsini, feci bir şekilde şehit ettikten sonra her birini, bir kazığa dikerek İslam'a ve Türklüğe hakaret eylemiştir. En büyük kazığa da Hamza Bey'i vurmuştur.

Hamza Bey, şehit edildiği güne kadar üç Osmanlı hükümdarına -sadakatle- hizmet sunmuştur Sadrazam Beyazıt Paşa'nın kardeşi olduğu için küçüklüğünden itibaren hükümdarların yakınında bulunmuştur.

Yöneticilik atmosferi içinde büyüyen Hamza Bey, musahib ve müşavirlikten başlayarak Beylerbeylik, Kaptan-ı Deryalık, Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Muhafızlığı gibi önemli bir çok üst görevde bulunduktan sonra tıpkı Kraloğlu Mühtedi Sarı İshak Paşa gibi İstanbul fethine o da katılmış ve Hz. Peygamber (s.a.v.) 'in, tebcil buyurduğu, "Ni'me'l-Ceyş" arasına girmiştir.

İşte İnegöl'de bilinen Hamzabey, İzmir fatihi olarak da anılan beylerbeyi Nureddin Hamza Bey'dir. Bu Hamzabey, Hem Çelebi Sultan Mehmed'e, hem O'nun oğlu Sultan II. Murad'da ve son olarak da Fatih Sultan Mehmed'e hizmet vermiş Amasya kökenli Yahşi Bey-zade Nureddin Hamza Bey'dir ki Bursa'da Muradiye semtinde-adına-geniş bir külliye inşa ettirmiştir.

Hamza Bey Mahallesi diye de anılan yörede Hamza Bey Camii, türbesi ve torunlarından Mustafa Paşa'nın türbesi, günümüze kadar gelmiştir. Bursa'nın önemli bir semtine adını veren Hamza Bey'e ve külliyesine ait vakıfların gelir kaynağını teşkil eden vakıf akarlarından bir çoğu, İnegöl coğrafyasındadır.

Başta, İnegöl-Hamza Bey Köyü olmak üzere; Süpürtü, Yenice Müslim/Küçük Yenice köyleri ile Kuzça/Kuzpınar Mezraası vergi gelirleri, Bursa-Hamza Bey Camii ve külliyesine vakıftır. (DEVAM EDECEK)