Hamza Bey'in pederi Yahşi Bey, Sultan Birinci Murat ve oğlu Yıldırım Beyazıt devri devlet adamlarındandır. Kendisine 1389 yılında vuku bulan Birinci Kosava Savaşı'ndan sonra hükümdar olan Yıldırım Beyazıt tarafından İnegöl-Çoban Karyesi dirlik olarak verilmiştir ki padişah hasları arasında yer alan bu Çoban Karyesi, günümüzdeki Yenice Kasabası'dır.

Yahşi Bey, İshak Paşa'nın dedesi İsa Bey'in, yakın dostu ve de eniştesidir. İsa Bey'e de İsaören Köyü ve çevresi dirlik olarak verilmiştir. İsaören adı da buradan gelmektedir. Her ikisi de Amasya'nın seçkin ve de şöhretli ailelerindendir.Yıldırım Bayezit, Birinci Kosova Muharebesi'ne bir çok Amasyalı beyin yanı sıra Yahşi Bey ile İsa Beyi de götürmüş ve dönüşlerinde sözü edilen yerleri, kendilerine dirlik olarak vermiştir.

Yahşi Bey'in büyük oğlu Bayezit Paşa, Çelebi Sultan Mehmed'e ve oğlu Sultan İkinci Murad'a baş vezir olmuştur. Kardeşi Hamza Bey de İkinci Murat devrinde Anadolu Beylerbeyliğine kadar yükselmiş ve bu arada İzmir'in fethini sağlamıştır. Bundan dolayı; Hamza Bey'e İzmir fatihi de denmiştir. Diğer yandan İshak Paşa'nın dedesi İsa Bey, muhtemelen, Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında 1402'de Ankara Çubuk'ta yapılan meydan savaşında şehit düşmüştür. Oğlu İbrahim Ağa, İnegöl'e yerleşmiş ve devlet hizmetine talip olmamıştır.

Ancak, oğlu İshak Paşa'yı, Sultan İkinci Murad devri devlet adamlarından Amasyalı Yergüç Paşa'nın himayesinde devlet hizmetine vermiştir. İshak Paşa, bu zatın maiyetinde maliyeci olarak yetişmiştir. Bu sebepten İnegöl yöresine, hem Yahşi Bey-zadeler hem de İsa Beyzadeler, dirlik sahiplerinin oğulları olarak, yakın ilgi duymuşlardır. Her iki sülaleye mensup kişiler, sultana çok yakın mevkilerde bulunduklarından zaman zaman aralarında rekabet de doğmuştur. İnegöl'de dirlik sahibi olan bu iki seçkin ve de etkin aile arasındaki rekabet, bazen güzel hizmetlerin yapılmasına vesile olmuştur.

Mustafa Paşa'nın oğlu Mehmed Bey, İnegöl Hamza Bey Köyü'nde kendi adına bir mescit ve bir medrese yaptığı gibi eşi Hatice Hatun adına da Kulaca Köyü'nde bir mescid ve bir de medrese inşa ettirmiştir. Mehmed Bey, 1516 yılında Mercidabık Muharebesi'nde şehit düşmüştür. Arşiv çalışmasıyla doğrulanması gereken bu bilgiye göre yapının inşası, 16. ncı yüzyılın başlangıcıdır. 19 uncu Yüzyılda Hamza Bey Köyü'nü ziyaret eden Alman Bilgin, A. D. Mordtmann, eserinde cami duvar işçiliğini övmektedir. Ancak, tarih veya isim vermemektedir.

Yıldırım Beyazıt'den sonra İnegöl'de en kapsamlı imar faaliyetini İshak Paşa, gerçekleştirmiştir.Buna karşın Hamza Bey Oğlu Derviş Mehmed Bey de daha sonraki yıllarda K?sım Efendi'yi davet ederek Bursa'dan İnegöl'e getirtmiş ve Dikrihi Çayırı'nda tesis edilen irmiyaz, yani atış alanında bir zaviye kurmasına öncülük yapmış ve bu zaviye çevresinde Yenice Mahallesi'nin, mücavir köy olarak, kurulmasını sağlamıştır.Böylece Hamza Bey'in oğlu Derviş Mehmed Bey de İnegöl'deki imar faaliyetinin üçüncü aşamasını, gerçekleştirmiştir.

Diğer yandan bu zatın oğlu Mustafa Paşa oğlu Mehmet Bey ki Hamza Bey'in üçüncü kuşaktan torunudur. Bu zat da yukarıda babası Mustafa Paşa ile ilgili bilgi verilirken işaret edildiği üzere Hamza Bey Köyü'nde kendi adına bir cami ve medrese yaptırdığı gibi eşi Hatice Hatun adına da Kulaca Köyü'nde bir cami ve medrese inşa ettirmiştir.İşte bütün bu hayri çalışmalar, bu iki sülale arasında gelişen rekabet ortamında gerçekleşmiştir. Bu rekabet, zaman zaman siyasi nitelik kazanmış ve taraflar, birbirlerini kıyasıya hırpalamışlardır ki bu yüzden İshak Paşa'ya, İnegöl'de ikamet eyleme imkanı verilmemiş, ancak ölümünden sonra-vasiyeti gereği naşı, İnegöl'e getirtilebilmiştir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR