11. Sınıflarda Halkın Yaşayışını ve Değerlerini Konu Alan Manzumeleri/şiirleri işlerken onca cümle döküldü dilimden. Onları sizinle paylaşayım istedim... "Halkın yaşayışı" deyince genelde sosyalist/komünist düşünceyi benimsemiş yazarların eserleri aklıma gelir. "Halkın değeri" kelimesi de inançlı yazarların eserlerini aklımıza düşürür.

Tabii edebi eserlerde böyle bir sınırlama yoksa da bir yoğunlaşmadan bahsedebiliriz. "Halkın değerlerini dile getirmek veya savunmak bir edebi eserin görevi midir?" gibi kadim/köklü bir sorunu derinlemesine tartışmak istemiyorum bu yazımda.

Şunu da ufak not olarak ekleyelim ki bu memlekette "halkın yaşam değerlerine karşı olan anlayışlar" iktidar olamamışlar. Geçmişte iktidar olmasalar da zaman zaman muktedir olmuşlar ve azınlık olarak gizli de bir şekilde çoğunluğa hükmetmişler.

"Halk" dediğimiz zaman aklımıza gelen "marjinal gurupları" kastetmiyorum. Ne kadar geniş bir tabanı da olsa bir milletin bütününden büyük olmayacaktır gurup anlayışı.

Dolayısıyla alevi-sünni, sağcı-solcu, gerici-modern, laik-dindar, Beşiktaşlı-Fenerbahçeli gibi farklılıklar toplumsal birlikteliğin ve halkın renklerini oluşturmuştur. Ancak necip milletimizin bin yıldan beridir bayraktarlığını yaptığı İslam dininin, her ayırımın üstünde bütünleyici özelliği vardır. Milletin değerleri dediğimizde "milli ve manevi değerler" gibi bir tasnifleme yapılabilir.

Mehmet Akif'in manzumeleri okunur 11. Sınıf Edebiyat kitaplarında. Bu konu üzerinde Seyfi Baba, Küfe, Hasta gibi eserler Yaşlıya hürmet, Emeğe saygı, okumanın önemi, hasta insanlara bakmak gibi temalar vurgulanır.

Bugünlerde milletimizi bir sarmaşık gibi saran "batının bireyselcilik mikrobu"na karşı panzehir olan bir değerimiz var. Diğerkamlık... Yani kendi nefsinden önce başkasını düşünmektir. Sağlam bir toplum olmak için bir diğerini düşünmek. Bunu bireyselciliğimiz en köklü yanı haline getirmek gerekiyor.

Dini bayramların uygulamalarına baktığımızda her zaman bu hususu görmüş oluruz. Ramazan ayı, ramazan bayramı, kurban bayramı, kandil akşamları milletimiz için çok farklı anlam ifade eder.

Kurban kes, yedi kişiye dağıt; baklava yap, misafirleri ikram et; bahar ve bayram temizliği yap, aman dostlarım gelecek; çocuklara harçlık için bozuk para hazırla, kolonya hazır mı? Bayram şekeri nerede? İşte halkı değerleri bunlardır...

Bayrak, vatan, bağımsızlık vb. milli değerler kapsamında değerlendirilir. Değerler insana değer katar. Kim ki değerlerinden habersizdir ve değersizdir. Milli ve manevi değerlerin yerine hatta karşısına konulmaya/yerleştirmeye çalışılan profan/dünyevi kutsallar ikame etmeye çalışıyorlar.

Seçimlerimizi yaparken bu değerlerimiz çok etkili olur. Değerlerimiz seçimlerimizde kime oy vereceğimizi, neyi nasıl savunacağımızı belirler.

Batıdaki güçlüler, Müslüman topraklarda batılı değerleri modern yöntemlerle yerleştirmeye çalışıyorlar. Bunlara karşı kendi milli ve manevi değerlerimize bağlı kalarak sağlayabiliriz.

Biz ikram ederiz, ısmarlarız çünkü "Alman usulü" bizim usulümüz olamaz. Herkese "hayır" diyerek bireyselliğimizin yetkinliğini ispatlamaya gerek yok. Yardım etmek, paylaşmak gibi değerleri biz bireyselliğimiz ile karar verebiliriz. Bencillik, egoizm, bireyselciliğin ana kodlar.

Halkın değerleri deyip kendi küçük çıkarlarını hedefleyen insanlara dikkat edelim.