Hafta sonu, gece gündüz demeden işinin başında. Esnaf Derneklerinin uygulaması olan "Yerel Esnaftan Alışveriş Yap" kampanyasında müşterilerine ironik bir gönderme yapmış. Fırat'ı çocukluğundan beri tanırım. Ağabeyi bizim yaş grubunda, İnegöl Lisesinde okuyanlardan en sevimli, en sempatik arkadaşlarımızdandı. Hüseyin Serhat Uzçevik. Allah rahmet eylesin.

Fırat da bu sabah, yine bizlere hizmet etmek için ekmek teknesini açmış. Müşterilerini bekliyor. Sabahın sekizinde sıcak ekmeğiniz, gece biten sigaranız ve ihtiyaçlarınız için...Doğal olarak bazı ihtiyaçlarımızı süper, hiper marketlerden alsak da mahalle bakkallarımız bizim dostumuz, kardeşimiz, abimiz, amcamızdır.

Günün yaklaşık 15 saatini bizlere hizmet sunmak için işyerini açık tutan, düğüne, cenazelere yetişemeyenlerdir onlar. Çoğunlukla yemeğini, eknek arası, çay bisküvi yada evlerinden getirdikleri yemeği ısıtamadan soğuk yiyenlerimizdir. Paranız çıkmayışında "sonra bırakırsın "diyenimizdir. Yerel esnafımız bizim GÖZBEBEĞİMİZdir. Saygı duyalım. Destekleyelim.

VİTA TENEKELERİ: Bizim zamanımızda bakkallar da teneke kutularda nebati yağ da satarlardı. Yağın markası da hep Vita idi.. Biten tenekeler atılmaz, gazocağında ısıtılarak içindeki katı yağ bulaşığının erimesi sağlanır ve sıvılaşmış bu yağ, bir bardağa alarak bir sonraki yemekte kullanılırdı. Bu işin sonrasında yıkanıp paklanan teneke kutunun ağız kenarları çekiç ya da keserle ezilip çapakları alınır ve dibine yakın bir delik delinirdi. Daha sonra toprak doldurulan ve içine dayanıklı bir çiçek ekilen teneke kutu, balkonun kenarındaki dizide yerini alırdı. Sokağın ucundan bakıldığında yanyana sarı kırmızı etiketleri ile vita kutuları ve onlardan ormanmışçasına fışkıran çiçekler ekilirdi. Ekilen çiçekler genelde sardunya ve begonya olurdu...