10 Nisan 2015 tarihli 'Cumhuriyet Tarihinin En Önemli Seçimi' başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. 7 Haziran seçimlerine 2 aylık bir süre vardı ve ben şunları yazmıştım:

"Muhtemelen 60 gün boyunca en çok duyacağınız cümle bu olacak. 'Bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi'

Bir önceki, hatta daha önceki yerel ve genel seçimler, hatta referandumlarda duyduğunuz, alışkın olduğunuz bir cümle.

Neden önemli? İktidara göre Başkanlık sisteminin gelmesi için çok önemli, paralel yapıyla mücadele için çok önemli.

Muhalefete göre Türkiye'nin bölünmemesi için çok önemli, 13 yıllık AK Parti iktidarının son bulması adına önemli.

İktidar muhalefet kanadı bunları söylese de bence bu seçim, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi falan değil. Hatta en sıradan seçimlerinden biri"

Yazının üzerinden tam 3 yıl geçmiş. Son günlerde sosyal medyada yine başladık Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi muhabbetlerine.

Yine iktidar ağzıyla ya uçacağız, bizi tutana aşk olsun, ya da muhalefet ağzıyla batacağız, bölüneceğiz, biteceğiz.

Hiç değişmiyor muhabbetler. İnegöl'e Masal Parkı açılışına gelen Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da vermiş mehteri.

24 Haziran Türkiye için dönüm noktası olacakmış. "24 Haziran Türkiye için yepyeni pencerelerin, kapıların sonuna kadar, ardına kadar açılacağı dönüm noktası olacak" demiş Başbakan Yardımcısı.

Seçimin muhtemelen kazananı kaybedeni belli... Muhalefetin hazırlıksız oluşu, baskın seçim olması hasebiyle aday konusunda, imza toplama konusunda bile az zamanları var.

Çok büyük sürpriz olur Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesi. Yine Erdoğan Başkan olacak. Yine ülkede iktidar muhalefet birbirini yiyecek.

Bugün tartıştığımız bütün konuları yine tartışmaya, konuşmaya devam edeceğiz. Bu seçimler ne Türkiye'yi uçuracak, ne de batıracak.

Hiç boşa millete en önemli seçim diye gitmeyin. Ben kendimi bildim bileli her seçim için aynı şeyler konuşuluyor, sonra da her şey unutulup gidiyor. Aynı senaryoya hazır olun.