İnsanın açlık ve barınması sorun haline gelmeden önce 'aile' sorun oldu. Olayı sadece Habil/Kabil ya da iki kardeşin kavgası gibi görmenin çok kısır bir bakışı yansıttığını söylememizde bir sakınca yoktur. Aile, en eski ve en köklü sorunların odağıdır.Bunun yanında, insanın bütün temel sorunlarının ana çözüm odağı da ailedir.

Bir kere insanın mümbit ve bereketli bir zeminde hayata başlaması, salih insan olma vasfını kazanacağı ilk eğitimini alacağı yer, ana rahmidir. Ana rahminin de hiçbir şekilde aile dışında bir yerde sağlanması mümkün değildir.

Camiden, medreseden, cihat meydanından önce aile yuvasının ilk ve yegane eğitim odağı olarak görülmesi bu bakımdan şarttır. Erkek olarak doğanın sonradan kadınlaştırılması veya aksi, nasıl suyu ters akıtmayı çağrıştırıyorsa, ailedeki ilk şekillenmenin sonradan değiştirilmesi de buna benzemektedir. Sonradan bir aşılamadan söz edilebilse de esas olan tohum süreci olacaktır.

İnsanı ebedi bir hüsrana sürüklemeyi gaye edinen şeytan, bu gayesinin gerçekleşmesi için önce aileden başlamıştır. O böylece köklerden başlamış olmaktadır. Köklere zarar vermeyi becerdikten sonra ise dallar onun için daha kolay olacaktır elbette.

Kur'an'ımızın bize göre teferruat olan, hatta biraz da meclislerde anılması pek münasip olmayan 'özel halleri' ulu orta anması, imandan, ahiretten, ibadetten, zikirden, cihattan ve benzeri ulvi kavramlardan söz ederken, mesela bir orucu ve Ramazan'ı öne çıkarırken birden 'kadınlı' konuları göze sokar gibi öne çıkarması, aile ve aileye dair konuları hangi ciddiyetle ele almamıza işaret etmektedir.

Aile, insanlığın en eski ve en kapsamlı sorunlarını ihtiva etmektedir. En açık ve kesin çözümler de ailede gizlidir.Herhalde bu nedenle aileyi oluşturan değerler olarak iffet, nikah gibi kavramlar bize mukaddesat arasında bildirilmiştir.Bu nedenle evliliği bir cihat olarak görmeden, onun hakkını vermek zor olacaktır.

Bir nikah akdine imza atan erkek ve kadın, ilk insandan beri tevarüs ederek gelen sorunlar dağına omuz vermek veya altında kalmak gibi iki zor seçenekten birini tercih etmek üzere imza attıklarını bilmelidir. Hiçbir çağ ve hiçbir sistem bu formülü değiştiremeyecektir. Çünkü bu, insan olmanın gereğidir.

İffeti ve fazileti tercih etmenin, sonrasında cennet nimetlerine dönüşecek bedeli budur.İnsanlığın en eski dertlerinden biri, ailenin barındırdığı dertlerdir. En çok kazandıran, cennet getiren işlerden biri de ailedir.