Zatına layık şekilde Hamdu Sena Allah'a, sınırsız salat ve selam Yüce Resulullah'a

Geçen gün bir vefat haberi aldım. Vefat eden Muhyiddin Arabi Hazretlerinin türbedarı Seyyid Muhammed Adnan Dedemizdi. Bir kaç kez görüşme imkanımız olmuştu. Rabbimiz rahmetiyle muamele eylesin, mekanını ve derecelerini ali eylesin inşallah.

Onunla seyahat eden dostumuz diyor ki " İstanbul yolunda bir kaza geçirmiştik ve Muhammed Adnan Dedemiz başından yara almış, yüzü kan revan olmuştu. Arabadan çıkmış 'Lütfu Kerim ! Lütfu Azim!' diyordu."

Bela ve musibetlerle yüz yüze geldiğimizde imtihanımızın en ağır kısmı devrededir. Asıl sabır ve metanet gösterilmesi gereken zamanlar bu zamanlardır. Seyyid Abdulkadir Geylani Hazretlerinin çok veciz bir ifadesi vardır. "İtiraz Eden İmtihan Edilmez" Sen isyan bayrağını sallandırdığında zaten imtihanın bitmiş oluyor, gafil olma!

Bitkiler ve hayvanlar dahi Yüce Rabbimizi Şükürle O'nu tesbih ediyor. İnsanı onlardan ayıran tarafı ancak Hamd cihetinden olur. Biz şükrü dilimize pelesenk eylemişiz. Ama hikmet tarafını düşünmez olmuşuz.

Hamdın içinde Rabbimizi övme ve şükür vardır. Lakin başımıza gelen her durumda Rabbimizin ne hikmetler gizlediğini belki yıllar sonra fark eder veya hiç anlamayız bile. Ayağın takılır, üzerine çay dökülür, kaza yaparsın veya kazadan kurtulursun, hastalanırsın, varacağın yere geç gidersin.. senin için mi yoksa başkalarına mı vesile olursun bilemezsin.

Her halde "Elhamdulillah" demek lazım gelir. Eskiler "Elhamdulillahi ala külli hal" derlerdi. Her halimize Elhamdulillah anlamına gelir. Hikmetler gizlenmiş hayatımızın her alanına.. başımıza geleni Hakk'tan bilmedik mi, yolumuzun sonu nereye varır bilemeyiz. Şu hayatta bir yolcuyuz.

'YOLCU ODUR Kİ; YOLU RABBİNE ÇIKAR' (Tesbih, Seyyid Muhammed Ruhi.)

Sahip olduğumuz nimeti verenin Yüce Rabbimiz olduğunu unutunca bizde bunu verenin bir başkası olduğu düşüncesi oluşur. Bu sebeple ona yakınlaşmaya, yaranmaya ve aramızı onunla iyi tutmaya çalışırız. Bu öyle bir hale gelir ki artık rızkımızı o insan veriyor inancı oluşur. Bu inanç bizi nereye götürür?

Ruhani zevklerden habersiz oluşumuzdur bizi bu inanca sürükleyen..

Dilimizden hamdeleyi kaybetmiş olmamızdır bizi bu hale düşüren..

Helak olan kavimler de böyle değil miydi, onları azaba düçar eden..

Hakk'ı tesbih ediyor cümle alem, nedir acep dilimizden dökülen..

Düşürme sen dilinden Hamdeleyi hakikate talipsen.

Hikmetlerle örülü bir hayatımız var. Bilemesek te bulamasak ta Hakk'a dönelim.

Zira kimi nefsine yürür bu hayatta, kimi Hakk'a.. Muhabbetle kalın..