Nerden gelmiş bu aynalı süpürge diye derseniz birçok hikaye var tabi bununla ilgili. Eskiden gelinler temizlik yaparken kaynanalarının sinirli olup olmadığını bu süpürgedeki aynadan bakarak anlarmış. Gelinlik çağı gelen kızlar için ise kapının dışına bu süpürgeden asılırmış. Eğer gelinin çeyizinde aynalı süpürge olursa bu da gelinin evine özen gösteren, düzenli ve tertipli olduğu manasını taşırmış. Kaynanasıyla küsen gelinler ise aynalı tarafı abartı hareketlerle kaynanasına çevirerek 'dön de kendine bak' demek isterlermiş.

Diğer dikkat çekici hikaye ise: Evvel zaman içinde süslü mü süslü bir gelin vardır. Temizlik yapmayı sevmez sürekli aynada güzelliğine bakar dururmuş. Kaynanası daha fazla dayanamayıp alır aynalı süpürgeyi ' Hey gelin hey, al şu süpürgeyi de hem temizlik yap hem de kendine yine bekarsın dermiş..

RESSAM

Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki : "Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun..?" Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.

Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde konuşuyor ve ressamı kötülüyordu.

Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi. Sordular; "neden fakirlerin hakkını kestiniz...?"

Dediler ki; "her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı. İşte o yüzden...

" İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı...." İbn-i Sina........

"Yapılan iyilikten, karşılık beklenirse ona yardım değil ticaret denir."