Üzülüyorsun, takma diyorlar. Kızıyorsun, değmez diyorlar.

Boşveriyorsun; gamsız diyorlar. Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar.

Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar.

Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar.

Aklı başında davranıyorsun, Bu kadar uslu olunmaz diyorlar.

Dikine gidiyorsun, Yaşına başına yakışmaz diyorlar.

Ölünce ne diyecekler?

Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı.

Normal tabi, Dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.

MÜŞFİK KENTER

TARİH BİR KERE YAŞANIR

Zamanında bir Türk tankının Beşparmak dağlarının zirvesine kadar tırmanıp, orada mahsur kaldığından bahsedilir.Resmini görmeyenler hep onun bir savaş efsanesi olduğunu zanneder ama bu gerçektir ve bir de hikayesi vardır: Girne Beşparmak dağlarının üzerinde bu savaştan kalma, Türk Ordusu'nun tankı hala hayretle seyredilmektedir. Dünya savaş tarihinin ibret dolu bir tablosudur bu... Bu tankı buraya çıkaranlar, Onbaşı Gürler ERDAĞ, Er Abdulkadir KURT, Er Recep Doğan YİĞİT'tir. Birliğin komutanı, tankın sürücüsüne; - Kahraman evladım, bu tankı buraya nasıl çıkardın? diye sorunca asker; - Komutanım, o anda gözlerimin önünde engelsiz dümdüz bir yol göründü. Rumlar kaçıyordu, ateş ede ede buraya öyle çıktım.

Komutan Mehmetçiğe emreder:- Tankı derhal indir. Er cevap verir: - O yolu görmeden nasıl indireyim komutanım?

Kahramanlık destanları böyle yazılır. 45 senedir kayıtlar hiç değişmemiştir. Çakma gazilik ünvanı verilip, geriye alınan yoktur mesela Kıbrıs Barış Harekatında. Listelere hatır gönül için sonradan ek falan yapılamaz. Çünkü tarih bir kere yaşanır ve yaşandığı gibi yazılır.

ISTİRİDYENİN HİKAYESİ

Okyanusun dibinde yatan bir istiridye, su üzerinden akıp geçsin diye, kabuğunu açar. Su içinden geçerken, solungaçları yiyecek toplayıp midesine gönderir. Bu arada sudaki kum, istiridyenin içine kaçar, iç derisi ile kabuğu arasına yerleşir ve onun canını yakmaya başlar. İstiridye kumdan kurtulmak için bir salgı salgılamaya başlar. Bu salgı kum tanesinin üzerini kaplar. Zaman içinde kum ve kumun üstündeki salgı; o kıymetli ''inci''yi oluşturur.