Tam 10 Yıl önce

Tarih: 11 Şubat 2006

Sani Konukoğlu Camii'nde Cuma namazı kılınır.

Cuma namazı çıkışı, İnegöl Ülkü Ocakları üyeleri, Belediye önünde toplanır.

Ülkücü gençler, Dev Türk bayrağı açarlar. Öfkelidirler, üzgündürler.

Hz.Muhammed Efendimize (s.a.v) yapılan saygısızlık karşısında öfkelenmişler ve bunca saldırı ve saygısızlığa rağmen duyarsız kalan İslam ülkelerinin tavrı karşısında üzgündürler.

Konu şudur: Danımarka'da Peygamber Efendimize hakaret içerikli karikatürler yayınlanmıştır. Bütün Dünya Danimarka'dan özür beklerken, Fransa, Almanya, İsveç,Norveç, İtalya, Hollanda ve İngiltere gibi AB ülkelerinde aynı karikatürler tekrar yayınlanmıştır.

Ülkücü gençler Batı'nın bu çirkin yüzüne karşı yürüyüşe geçerler, tekbir getirip slogan atarlar. Yürüyüşün sonunda İstiklal Marşımız okunur.

Gençlerin bu anlamlı yürüyüşüne zamanın MHP İlçe Başkanı Hasan Toktaş ve parti üyeleri de destek verir. Zamanın İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı da Ümit Kaplan'dır.

Batı'nın bu çirkin yüzünü göstermesi ne ilkti ne de sondu. 1000 yıl önce de Batı böyle idi, 10 yıl önce de böyle, bugün de böyle.

Bu vesile ile bazı acı gerçekleri paylaşalım dostlar.

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale'den İstiklal Mücadelesine Batı'nın şer ittifakını en güzel şekilde resmetmiştir; " Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" diyerek...

"Ermeni Soykırımı olmamıştır" tarihi gerçeğine bile tahammülü olmayan ve bu gerçek ışığında düşünmeyi bile yasaklayan Batı, Peygamber Efendimize hakareti basın özgürlüğü ve demokrasi maskesi altında yapmaktadır.

Barbar, İkiyüzlü, putperest, vahşi olmalarına rağmen, hümanist maskelerinin altına saklanmaktadırlar.

Aklımızı başımıza alalım. Din adına, insanlık adına da olsa bunlarla diyalog olmuyor. Her seferinde hainlik yapıp sırtımızdan bıçaklıyorlar.

Avrupa Birliği bir Haçlı birliğinden ibarettir. Onlara benzemedikçe bunlar bizi aralarına almaz. Her seferinde bizi oyalayıp satışa getiriyorlar. Bu gerçeği görelim artık.

Bu karikatür küfrü ve hakareti, 10 yıl içinde günümüze kadar defalarca tekrar etti. Karikatür deyip geçmeyin, Bu Batı'nın İslam'a ve Müslümanlara bakış açısının ve münafıklığının somut bir göstergesidir.

Batılı bu alçaklığı yapmasına yapar ama daha da acı olan, Türkiye'de de bazı basın merkezleri de söz de basın ve ifade özgürlüğü maskesi altında, benzer karikatürleri basma ihanetinde bulunurlar. Hatta kendilerini Fransız ilan ederler.

Öyle günler gelir ki, İçimdeki hainler maske takma gereği bile duymazlar. Parti olurlar, Medya olurlar, Cemaat olurlar.

10 yıl içinde çok şehit veririz. Irak, Afganistan,Filistin, Doğu Türkistan, Mısır, Suriye, Libya gibi hep İslam ve Türk coğrafyasında kan akmaya devam eder.

Dün karikatür, bugün Terör ve Suriye gibi konularda, Batı'nın ve içimizdeki maşalarının tavrı aynıdır.

Küfür tek millet ve hiç değişmediler. Bozulan, dağılan, birbirine düşen bizleriz maalesef.

Doğu Türkistan'dan Bosna'ya, Kırım'dan Yemen'e mazlum bir coğrafya bizim ayağa kalkmamızı bekliyor.

Çanakkale'yi geçemeyen zihniyet, bugün özellikle kültür ve sanat adı altında, bize çevirdiği tv, internet, gazete vb silahları ile Edirne'den Kars'a adeta bizi işgal etmiş ve uyuşturmuştur.

İsrail, Büyük İsrail hedefi ile ülkemizdeki terörü körüklerken, Rusya ve Amerika İşid oyunu ile İslam ve Türk coğrafyasını katlederken, en son Bayırbucak Türkmenleri başta olmak üzere kardeşlerimize yapılan zulümlere duyarsızlığımız, işte hep bu beynimizin ve kalbimizin işgal altında olmasındandır.

Mesele Ülkücü, Milli Görüşçü, Ulusalcı, Sağcı, Solcu olmak değildir. Asıl mesele Dinimiz, vatanımız ve milletimizdir.

Demem odur ki dostlar; Dünya görüşümüz ne olursa olsun, söz konusu inancımız ve vatanımız ise gerisi teferruattır.

Hala birlik olmayacak mıyız, hala uyanmayacak mıyız?

Ahmed SOFUOĞLU