Hikayeyi bilirsiniz; Hz. Ömer, bir gün hutbe okurken şunları söyler: "Kadınlara mehir verirken aşırı gitmeyin. Eğer onlara çok mehir vermek dünyada hayır ve Allah katında takva göstergesi olsaydı, bunu sizin en üstününüz olan Hz. Peygamber yapardı. O ise, ne kadınlarına ve ne de kızlarına on iki ukiyyeden (bir okka, 1282 gramlık bir ölçü birimi) fazla mehir takdir etmedi."

O sırada bir kadın kalkıp: "Ey Ömer, Allah bize veriyor, sen ise bize haram mı kılıyorsun? Yüce Allah kitabında şöyle buyurmuyor mu: 'O kadınlardan birine kantar kantar mehir vermiş de olsanız, (boşama durumunda) ondan hiçbir şey almayın' diye karşılık verir.

Bu sözler üzerine camide bulunan biri ayağa kalkar: "Ey kadın! Peygamber Efendimizin benden sonra Peygamber gelse o Ömer olurdu dediği zata karşı nasıl konuşuyorsun? Sen ondan daha mı iyi biliyorsun?

Hızını alamayan bir başkası: "Allah Resulunun halifesine kullanılacak laf mı bu? O cennetle müjdelendi. Yanlış söz söyler mi? Yoksa sen ortalığı karıştırmak mı istiyorsun?

Üçüncü bir isim fırladı yerinden: "Ömer döneminde İslam toprakları nerelere genişledi. Birçok fetihler yaptık. Sen bunları görmüyorsun da buna mı takıldın?

Kadına hak verenlerden hiç biri yerinden kalkıp söz alamadı. Haklı olduklarını bildikleri kadını savunamadı. Susup öylece seyretti.

Şaşırmayın. Uzatmayacağım. Zira hikayenin aslı bu değil. Hiç biri kalkıp yerinden bu kadına itiraz etmedi. Hatta devlet başkanı Hz.Ömer, kadının bu sözleri üzerine başını öne eğerek şunları söyledi: "Kadın doğru söyledi, Ömer yanıldı. Ey Ömer, tüm insanlar senden daha anlayışlı"

Eğer o kadın bu devirde yaşasaydı muhtemelen ilk bölümde hayali olarak aktardığım kısımlar başına gelecekti. Eleştiriye tahammülsüz, bırakın eleştiriyi bir dost tavsiyesini bile anlamayan bir noktaya geldik bugün.

Peygamberler bir kenara; insanlık tarihinin belki de en adaletli insanı olarak değerlendirilebilecek olan Hz.Ömer'e bir kadının eleştirisinden ve hakkını aramasından bahsediyoruz. Kimse Ömer'in yaptıklarını, derecesini ortaya koyup itirazda bulunmuyor. Haklısın deyip özür diliyor.

Bugün Hz.Ömer yok. Onun adaleti de yok. Bizler de ne sahabeyiz, ne de o kadın gibi imanlı ve de cesur.

Diyeceğim şu; ne olur biraz tahammül. Ne olur biraz hoşgörü. Çok mu şey istiyoruz Allah aşkına?