İnegöl kurulduğu günden beri, binlerce yıldır, önemli bir ulaşım ağına sahiptir. İnegöl'e giriş çıkış sadece Ümitalan'dan ve Mezitler'den ibaret değildir.

İnegöl'ü dış dünyaya bağlayan bir çok geçit ve yol vardır. Bu yollar, İnegöl ovasının çevresinde yer alan sıra dağları aşarak diğer yörelere ulaşır.

Önce, "Derbent ne demek?" sorusuna cevap verelim. İki dağ arasındaki dar geçitlere derbent denir. Yine bu geçitlerde bulunan kale, karakol, güvenlik noktası gibi yapılara da derbent denir.

Anadolu ve Rumeli'nin dağlık bölgelerindeki geçit ve yolları korumak ve yolcuların güvenliğini sağlamakla görevli teşkilata derbent teşkilatı denirdi.. Bu teşkilatta görevli olanlara da derbendci denirdi.

Şimdi İnegöl'ün tarihi derbentlerine göz atalım. Bu geçitleri, Ahi Derbendi'nden başlayarak, şöyle sıralamak mümkündür: Ahi Derbendi, Mezit Boğazı/Sınır Beli, Domaniç Derbendi, Mızal Derbendi, Ağıllıkaya Derbendi, Boğazova Geçidi, Kıran Geçidi, Ulucaklar/ Aksu Derbendi, Akbıyık Derbendi, Şıbalı ve İkizçe Yolu...

Ahi Derbendi, Şıbalı ve İkizçe yolu, Hamzabey Boğazı/Ermeni Beli ve Akbıyık Derbendi, Ahi Dağı üzerinde yer alan geçitlerdir.

Domaniç Derbendi, Mızal Derbendi, Ağıllıkaya Derbendi, Boğazova ve Kıran geçitleri, Uludağ ve Domaniç sıra dağları üzerinde yer almıştır.

Mezit Boğazı ise yukarı kısımlarında Sınır Beli adını alır ve Ahi Dağ silsilesi ile Domaniç Dağ silsilesi arasında sınır teşkil eder.

Aynı şekilde Bursa- Aksu Derbendi de Kazancı Eşiği üzerinde yer alır
ki bu eşik, Ahi Dağı'nın batı ucuyla Uludağ arasında yer almıştır.

Söz konusu geçit ve derbentler, tarih boyunca İnegöl'ün sosyal ve ekonomik hayatında büyük rol oynamıştır. Bu nedenle Osmanlı Devleti'nin hakim olduğu dönemlerde bu derbentler, derbentçi teşkilatı tarafından korunmuştur.

Özel teşkilatı bulunan derbentlerin başında, Domaniç Derbendi ile Ahi Der-bendi, gelmektedir.

Güde Beldesi sakinleri ile Mızal/Gündüzlü Köyü sakinleri, derbentçi ve yaya birliği statüsü içinde bu derbentlerin güvenliğini sağlamakla yükümlü tutulmuşlardır.

Söz gelimi, Kurşunlu beldesinden başlayarak Yukarı derbent diye anılan Nazif Paşa'ya kadar uzayan geçidin ve yol güzergahının emniyetini, Kurşunlu beldesi sakinleri sağlamıştır.

Hiç şüphesiz üstlenilen bu yükümlülük, onlar için bir angarya değil bilakis bir imtiyazdır. Çünkü derbentçi teşkilatına mensup olanlar, tekalif-i divaniye adı verilen ve devletçe konan bu vergiden muaf tutulmuşlardır.

Ayrıca öşür vergisini vermek kaydıyla, kendileri için ormandan açtıkları toprakları da işleme hakkına sahip olmuşlardır. Domaniç Derbendi'nde de güvenlik, bu yolla sağlanmıştır. Bu konuya sıradaki yazımızda devam edeceğiz. (DEVAM EDECEK)

RECEP AKAKUŞ HOCA'NIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN: AYHAN BAYRAKTAR