Zatına layık şekilde hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam yüce Resulullaha
Bütün canlılar yüce Allah'ın mülkü dairesindedir. Amenna. Her şey Rabbimizin ona verdiği emre tabidir. Bu sebeple atomlar, hücrelerimiz, ağaçlar, dünyamız her varlık O'nun verdiği emir dairesinde hareket etmektedir.
Dünyamız yörüngesinde hareket ediyor ve demiyor ki bugün batıdan doğuya doğru değil de tersine döneceğim. Tüm varlık tam bir teslimiyetle O'nu emrini yerine getiriyor. Doğaya baktığımızda kendilerine verilen imkanları harfiyen yerine getiren işleyişi görmekteyiz. Şartlar ne olursa olsun imkanı mümkün kılan Rabbimizin çizdiğine razı olarak yaşamlarını sürdürürler. Allah'a dair inancınız varsa bu böyledir.
Fakat insanoğlu başına gelenler konusunda aynı matematiği uygulayamıyor. Aklının ve nefsinin peşinden gittiğinde rotadan çıkabiliyor. Burada ademoğlunun rotasına mihenk olacak bir yaklaşım getirmesi gerekir. Eğer insan her yaptığını kendinden bilir bir tavır içine girerse, benim dediğim olur, ben olmasaydım böyle olmazdı gibi yaklaşım gösterirse rotadan çıkmış olur. Zira her şeye kadir olan yüce Mevlamız olmadan fiil gerçekleşmez. Fiilinin Allah'tan olduğu bilinci olmazsa insanda savrulmaya müsait olur.
Delilik sadece insanın dünyalık işlerini yerine getirmek üzere sahip olduğu meleke değildir. Delilik yaratılış fıtratına aykırı davranarak Allah'ın bize ve yukarıda bahsettiğim üzere kainatın tümüne koyduğu ölçüye aykırı davranmakla olur.
Her canlı kanuna riayet ederek yaşıyor. İçgüdüleri ile hareket ediyor, tam bir teslimiyetle yaşıyor. Biz ise bu teslimiyetten bihaber nefsimize tabi olan tavırla yaşıyoruz. Bu delilik mesabesinde olan bir anlayıştır.
DELİLİK NEDİR
Akıllı kişi sahip olduğu meziyetler Rabbimizin isim ve sıfatlarının üzerimizdeki tecellisiyle olduğuna inanarak yaşayan kişidir. Bunu idrak ederek bir hayat meşgalesine girerse Rabbiyle iletişim ve O'na teslimiyet babında yaşarsa fıtratına uygun davranmış olacaktır.
Bu başlangıç -fiillerin gerçek sahibinin Yüce Allah olduğu- onu nefsini terbiyeye yönlendirecek gerekli mücahede ile velilik makamına ulaşabilecektir. Her Müslüman veli olabilecek potansiyeldedir. Ancak şunu unutmaması gerekir. Velilik bu başlangıç olmadan olamaz.
Derler ya delilik ile velilik arasına ince bir çizgi vardır. Her çizgi noktaların birleşiminden oluşur. Bu çizginin başlangıcı bir noktası da insanın başına gelen hayrın da şerrin de Allah'tan geldiğine inanmakla başlar. Bir hayat tarzına dönüştüğünde ise kişi artık velilik yolundadır.
