Ne ateizim ne de deizm zamanın modern dini...

Modern insanın trend olan dini Dataizm..

Sabah kalktıklarında kutsal siyah ekranı serip facebookta "kaç layk almışım acaba?" merakı ilk sergiledikleri ritüeliyle güne başlayan inanırlar, dedidoku kazanı whatsapp mabetlerinde örseledikleri şahsiyetlerin ağlama duvarı haline gelen twitter iletileriyle cezbeye gelirler...

Türkçe karşılığı "ısırmaya çalışmak" olan "snap" ile "bugün kime laf soksam acaba?" duyarlılığı ve kutsal bir görev edasıyla şeytan taşlanır gibi ısırılan, layklara kurban edilen arkadaşlar...

Fotoğraf paylaşım odaklı instagramda büzülen dudaklarıyla arz-ı endam eden şebelek suratlı inanırlarının kamçılanan beğenilme dürtüsü ve mesajlarını bir ibadet ruhuyla kontrol etmek zorunda hissettiği için asla sektirmediği günlük ve dahi anlık ritüelleri olan bir din düşünün..

Tanrısı küresel akıllı telefon şirketleri olan uydurulmuş ve modern çağın insanına sunulmuş, olmazsa olmaz itikadı haz ve hız olan bir din... Siyah ekranlı seccadesi, facebook, instagram, whatsapp, sanpchat gibi sanal mabetleri ile bu din Dataizm..!

HIRS

Tolstoy "İnsan Ne ile Yaşar?" kitabında çiftçi Pahom'un öyküsünü anlatır. Zengin olmak istiyordur Pahom. Bir Reisin isteyene istediği tarlayı karşılıksız verdiğini duyar, yollara düşer. Söylentiler doğrudur, Reis "Tamam" der,

"İstediğin kadar tarla vereceğim sana ama bir şartım var. Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan önce yeniden başladığın yere dönmen lazım. Yoksa bütün hakkını kaybedersin."

Pahom güneşin doğuşuyla yürümeye başlar ama bir türlü tamamlayamaz yürüyüşünü, "Şurdan da geçeyim şurası da benim olsun, bu tarlada sulakmış, buradan da yürüyeyim benim olsun .." derken geri dönüşünü geciktirir.

Güneşin batmasına yakın başladığı yere geri dönmek için koşar kan-ter içinde ama, burnu kanamaya başlar, takati kesilir ve başladığı noktaya yaklaşmışken ölür.

Reis gelir, çok kere şahit olduğu bu durum karşısında Pahom'a bir mezar kazdırır ve şunları söyler mezarın başında:

"Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"

KOCAMIŞ RUHLAR

Çocuklar mı!?

"Öbür tarafta bizden çok kaldı... Onlar kocamış ruhlar..." Derdi hocam....

Bilge ruhlar...

Ve biz...

Büyüdükçe çocuklaşan ruhlar...