27 Nisan 2007. Yani bundan 10 yıl önce Türkiye güne bir muhtırayla uyanmıştı hatırlarsınız.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giden yolda üstüne hiç de vazife olmayan Genelkurmay; Cumhurbaşkanının, Ahmet Necdet Sezer gibi ultra laik olmasa da birazcık laik olması konusunda adım atmaya kalkmış, eşinin başörtülü olmaması için de çaba sarf etmişti.

O gün muhtıra metnine de Kutlu Doğum Haftası programlarından olan rahatsızlık 'Gece yataklarında olması gereken çocuklar çağdışı kıyafetle ilahiler söyleyerek..." cümleleriyle ortaya konmuştu.

Oğlum, Müftülüğün 4-6 yaş Kuran Kursu'nda okuyor.

Çocuğumu hiçbir tarikat yada gruba vermeme adına Müftülüğe teslim ettim. Fazlasıyla memnunum. Allah sayılarını arttırsın, herkes istifade etsin bu kurslardan.

Orada Kutlu Doğum programını izlerken; 27 Nisan muhtırasında çokbilmiş (dönemin) Genelkurmay'ının o sözleri aklıma geldi.

5 yaşında çocuklar o güzel kıyafetleriyle bizlere çok güzel ilahiler okudular.

O günlerden bizleri bugünlere ulaştıran Rabbime sonsuz şükürler olsun.

1000 yıl sürecek dedikleri 28 Şubat'ın, daha 10 yılını bile görememesi, zulmün asla ebedi sürmeyeceğini bize gösterdi.

O günlerde bir de; '14 yaşından küçükler camiye giremez' yazısını caminin girişine asarak; 28 Şubatçılara tepkisini ortaya koyan, o yürekli imamlar da geldi aklıma.

14 yaşından önce Kuran öğretmenin yasaklandığı (adeta 30-40'lı tek parti dönemi gibi) günlerden, 4-5 yaşındaki çocukların rahatlıkla Kuran eğitimi aldığı günlere geldik.

Çok şükretmek lazım.

Herkesin, çocuklarını istediği şekilde eğitme özgürlüğüne saygı duyuyorum.

Bir dönem bize saygı duymayan, o 28 Şubat kafasından kurtulup; dini eğitim imkanlarının bi-zatihi devlet tarafından bizlere sunulmuş olması da büyük bir nimet açıkçası.