Çitli Köyü, İnegöl'ün doğusunda ve Tekke-Dere'nin, bir diğer ifadeyle Mezit Deresi'nin ağzında bulunur. İnegöl şehir merkezine uzaklığı, 13 kilometredir.

1990 yılı genel nüfus sayımına göre toplam köy nüfusu, , 1067 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 622'si erkek ve 622'si kadın olmak üzere toplam köy nüfusu, 1.244 kişi olmuştur.

Köy arazisinin bir kısmı kıraç bölgede ise de konuşlandığı yer ovadır ve köy arazisinin önemli bir bölümü, ovada yer almıştır. Yerli köylerdendir. Halk dilinde kendilerine manav denir. Hatırlanacağı üzere Manav terimi, etimolojik açıdan incelendiğinde bu terimin, Farsça men kelimesi ile Türkçe ev kelimesinin birleşmesinden oluştuğu görülecektir. Bu isim, ilk yerleşik düzene geçen Türklere verilmiştir. Göçebe teriminin karşıtı olarak kullanılmıştır.

Köy arazisi, çok verimlidir. Hem sulu tarım ve hem de susuz tarım yapılır. Sebze ve meyvenin her türü, yetiştirilir. Alibey Köyü, salatalığı ile şöhret bulduğu gibi Çitli Köyü de biberi ile şöhret bulmuştur.

Ülke çapındaki şöhreti ise yakın civarındaki Çitli Maden Suyu'ndan gelmektedir. Ne yazık ki günümüzde bu maden suyu, rasyonel bir şekilde değerlendirilmemektedir.

Köyün, yakın çevresinde Kurşunlu Beldesi ile Kınık, Küçük Yenice, Hasan Paşa, Hamamlı ve Aşağı Ballık köyleri vardır. Arazisi verimli olduğu halde köylünün büyük bir çoğunluğu, özellikle gençler, İnegöl merkezinde mobilya sanayinde çalışmaktadır.Toprak işçiliğinden sanayi işçiliğine kayılmıştır.

Tarihi kaynaklara bakıldığında Çitli Köyü'nün adı "Çit "diye geçmektedir. Etimolojik tahlil yapıldığında" Çit" kelimesi, koruma altına alınması gereken bir yerin çevresine kurulan tesis anlamına gelmektedir.Çit Çevirmek tabiri, bu anlamda kullanılmıştır. Küfe anlamında da "Çiten" ifadesi yöresel olarak hala kullanılmaktadır. Kuruluş yılları öncesine gidildiğinde, Çit kelimesinin, Çift veya Çiftlik kelimesi ile de ilişkisinin olduğunu görmekteyiz.

Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri isimli resmi kayıt incelenip tahlil edildiğinde açık seçik anlaşılıyor ki; günümüz Çitli ve Hamamlı köylerinin tüm arazileri, Mezra-i Ali Bey ve yenilenmiş adı ile Ahiler diye tespit ve tescil edilmiştir. Ali Bey'in çocukları olduğu anlaşılan Pervane ve Kara Bey, söz konusu mezraayı paylaşmışlar, Çamlık Deresi'nin batısı, Pervane Bey'in işletme sorumluluğuna bırakılmıştır.

Çamlık Deresi'nin doğu kısmındaki yerler ise Karabey'in evlatları olduğu anlaşılan Ahmed, Mahmud, Mustafa'ya kalmıştır. Bu geniş çiftlik arazisinin batı bölümündeki işletme merkezine bir Hamam inşa edilirken çiftliğin doğu bölümünde kalan diğer işletme merkezine de bir değirmen yapılmıştır ki günümüzde bu değirmenin bulunduğu yöre, Yanık-Değirmen ismiyle anılmaktadır. İki kardeşin işlettiği çiftlik anlamında bu yörenin tamamına, ilk yıllarda, Ehaveyn Çiftliği denmiştir. (DEVAM EDECEK)