''Öyle pırasa tutar gibi tutarsan ıstakayı, yırtarsın çuhayı'' diyen sinirli bir sesle irkildik. Adnan abi elinde sigarası ayağa kalktı ve bilardo oynarken 'pike' çekmeye kalkan arkadaşı kendince uyardı.

İnegöl Lisesi'nin karşı aralığı Ali Hatipoğlu sokakta , okuldan kaytardığımız zamanlarda Rahmetli arkadaşım Yıldırım ile sigara içmeye kaçar, arada bilardo oynardık. Yırtılmasını istemezdi çuhanın,masraflı işti. Adnan Abimiz İnegöl'ün şahsına münhasır kişilerindendir. Raconu ve adabı bilir, öğretirdi.Aklımda kalan bir anısını da onun izninle anlatmak istiyorum.

Adnan abimizin bir köpeği vardı. Onun da adı 'CİN'... Buralar da biz 'pali' köpeği deriz, sarı tüylü, sevimli bir erkek köpek...Her daim yanındaydı. Bir akşam üzeri , Belediye önünde Bayi Veli'ye alışverişe giderken, bir köpek peşlerine takılır ve başlar abimizin köpeğini koklamaya. Adnan Abi köpeği uzaklaştırmaya çalışsa da fayda vermez. Köpek ısrarla peşlerinde ve koklamaya devam ediyor :) Adnan Abi, dayanamaz köpeğine seslenir: ''Atla oğlum Cin! Seni kapsol sandı..'' (Kapsol: Bizim buralar da İ.ne' anlamında kullanılır.)

Dilden dile dolaşır tabi ki bu olay. Adnan Abi ile şimdi yan yana saf durmaktayız. Elinde tesbihi, bıçkın yürüyüşü, sigarayı parmaklarının ucunda tutuşu, hiç değişmemiş. Sadece Namaz çıkışı, çay ocağın da içtiği çay miktarı azalmış.''Eskisi gibi değil Yavuz; bir tane içiyorum, her vakitte yetiyor." dedi.''Ne kadar cahilmişiz, kimse yol göstermemiş bize. Kapılıp gitmişiz bu fani aleme ''derken , araya giriyorum: ''Pişman mısın Abi?" ''Yoo" , diyor ."Böylesi yazılmış kaderimize'' Çayımızı ve sigaramızı içiyoruz. "Bir daha ki vakitte görüşmek Üzere Adnan Abi"

Fotoğraf: Mehmet Partal -Kasım Efendi Cami Bahçesi

AKIL KAĞIDI SİGARA

Yağmurlu havalarda yürürken kolları hareket ettirdikçe fışır fışır ses çıkaran muşamba imparteksler giyilirdi. Başı ağrıyanlar yutmakta zorluk çekilen ''Gripin'', "Opon" kaşelerinden içerlerdi.

Filtreli sigara içmek herkesin harcı değildi. Bu yüzden yurt dışı seyahate gidenlere; ''Pallmall'' ve ''Kent'' marka sigaralar ısmarlanır bunlar naylon gömleğin ön cebine konur ve böylece bir nevi hava atılırdı. Halk arasında filtresiz ''Bafra'', ''Birinci''yle kutu içindeki '' Yenice', ''Bahar'' ucu kırmızı ''Gelincik'' , ''Yeni Harman'', ''Sipahi'' içilirdi.

Tütünü şarapta dinlendirilip aroma kazandırılan ''Hisar'' ve ''Mentollü Çamlıca'' lüks sayılırdı. Karton kutuların içlerinde iki sigara sırasını ayıran muhtemelen 4x6 cm.lik bir kağıt bulunurdu. Bu kağıt parçasını amcalar atmazlar, o günkü notlarını yazdıkları bir "akıl kağıdı" olarak kullanırlar, bir süre saklarlardı. Çamlıca bir nevi mentollü hafif bir hanım sigarasıydı, erkekler Çamlıca içmezdi.