Eve giderken kızının istediği çikolatayı alması gerektiği vardı aklında, bugün de tamamlamıştı görevini. Çok şükür ki bir kaza bela çıkmadan bitmişti maç. Şimdi etraftaki kalabalığın dağılmasını bekliyorlardı aynı aşkı paylaştığı silah arkadaşlarıyla birlikte.

Onlar da birazdan işlerini hakkıyla yerine getirmenin verdiği rahatlıkla evlerine dağılacaktı. Kimini annesi, kimini eşi, kimini kızı karşılayacaktı kapıda.

Karşılayanlar farklı olsa da gönüllerinde yatan duygu aynıydı hiç şüphesiz "Bugün de eve sağ salim döndü, elhamdülillah"

Her şey bir an da oldu. Önce parlaklığında bile dehşeti anlatan ateşi gördüler, ardından vahşetin habercisi şiddetli sesi duydular. Yere yığıldı. Kızının istediği çikolatayı unuttu o an.

Aklına silah arkadaşları geldi. Zorla kaldırdı kafasını, etrafta gezdirdi gözlerini, en yakın arkadaşını gördü. Adını haykırdı can dostunun, dostu döndü ve ona gülümsedi lakin ses vermedi.

Canı yandı adamın. Canından can gitti. Yüreğinden bir parça dostunun gülümsemesiyle koptu sanki. Kafasını koydu tekrar yere. Etraftaki sesleri duyuyordu boğuk bir şekilde. Fakat onlara kulak kesilmekten çok aklında olanlara dönmüştü yönünü:

"Yine ve yine can yakmıştı hainler, evlerde yangın yakmışlardı. Kimini oğulsuz, kimini babasız bırakmışlardı. Yine kanatmışlardı milleti. Bunlar nasıl insanlardı böyle?

Bu durum, bu olanlar katliamdı resmen, insan kendinden olanı, kendiyle aynı yaratılışta olanı nasıl öldürmek isterdi yoksa, bu nasıl bir vicdaniyet yoksunluğuydu, nasıl bir gözü dönmüşlüktü?"

Bunları düşünürken aklına kızı geldi birden. Az önce aklında bir tek ona alacağı çikolata ve eve gittiğinde o güzel yüzünde göreceği gülümseme varken biranda parlayan ateşle kararmıştı da ortalık çıkıvermişti kızı aklından.

Gözünden bir damla aktı, siyaha boyanmış yüzünden bir yol çizdi kendine ve tozlu asfalta damladı. Sonra gözleri kapandı yavaş yavaş, nefesi yok oluyordu gitgide.

Aklında kızı vardı, kızının istediği çikolata vardı bir de. Sözünü tutmadan gidiyordu işte. Bir kez daha yandı canı kızının yaşlı gözlerini düşününce."Allah'ım" dedi, "Nolur canı çok yanmasın ben yokken."

Şimdi o bu karanlık dünyadan her tarafı aydınlık, her tarafı huzur, her tarafı merhamet dolu olan cennete giderken, diliyle şahadet getiriyorken yüreğinden tek dua geçti: "Allah'ım kızımı ve bu milleti karanlıkta yalnız bırakma"..

Merve Günnar - Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. Sınıf