1986-1989 Yılları arasında Keles'te Lise müdürlüğü yaparken Bursa İl Milli Eğitim Şube Müdürümüz Sabri Yalın ziyaretimize gelmişti.(Allah uzun ömürler versin)Okulla ilgili sohbet ederken bir ara gözleri odamdaki çiçeklere takıldı.''Çiçekleri seven insanları da sever.'' demişti.Sonra çiçeklerle ilgili uzun uzun sohbet etmiştik. O gündür bu gündür onun bu sözünü unutamıyorum.

Sevgiliye''gülünce yüzünde güller açıyor.''deriz.Kime verilirse verilsin bir tek gül veya bir buket çiçek; verilen kişiyi olumlu etkiler ve mutluluğu yüzüne yansır.Bu konuda kendimize bir özeleştiri yapalım derim.Kaçımız bir tek gül veya bir buket çiçekle karşımızdakini mutlu etmeyi başarabiliyoruz? Bugün iş çıkışı eve tek bir gül veya bir buket çiçekle gitmeye ne dersiniz?İlle 14 Şubat mı olmalı?İlle anneler günü mü olmalı?İlle özel bir gün mü olmalı?Çiçekler sadece buözel günlerde mi verilmeli?

Sevgi, insanın içini ısıtan sıcacık bir duygudur. Sevgi insan olmanın temel gerekliliklerinden biridir. Yaşamak için nasıl yemek, su, nefes gerekliyse sevgi de bir o kadar gereklidir. Sevgi olmadan yaşamanın da hiçbir anlamı olmaz. Sevgi hiçbir bedeli olmayan bir hazinedir. Sevgi içten gelir, kişinin yüreğinin en derinlerinden seslenir insanlara.

Yüzyıllardır sevgi üzerine şiirler söylenmiş, şarkılar yazılmış, resimler yapılmış ,sevgi en güzel şekilde sanat eserlerine yansıtılmıştır. Çünkü sevgi yüreğin yansımadır.Sevgi umuttur.Sevgi yaşamaktır.Sevgi bir çiçeğe,bir kediye,bir köpeğe,bir insana dokunuşta duyulan hazdır.

Yazımızın başlangıcında demiştik ya çiçekleri seven insanları da sever diye.Gülü dahi koparmaya kıyamayan,onun canlı kalması için elinden geleni yapan bir insan başka bir canlının yaşamasına son verebilir mi?Bir canlının canını acıtabilir mi?İnsan veya hayvan olsun o canlıyı incitebilir mi?Elbette hayır dediğinizi duyar gibi oluyorum.

O zaman iş çocukların yetiştirilme tarzında yatıyor.Çocuklarımıza anne-baba olarak,eğitimci olarak,eğitim kurumları sorumluları olarak sevgi kavramını ne kadar aşılayabiliyoruz?Bütün olumsuzlukların kaynağında sevgisizlik yattığını biliyor musunuz?

Sevgi almayan kişiler sevgi verebilir mi?Sevgi görmeyen insanlar değersiz hisseder ve değer görmenin yollarını arar.Bunun için güç,ün ve mevki gibi dış etkenlerin peşinde koşar.Bu ünvanlarla gerçek sevgi bağı kuramadığı için gerçek sevgiye de ulaşamaz.Makam varken gösterilen sevginin hepsi sahtedir.Makam gidince hepsi yok olur gider.

Onun için çocuklarımıza gerçek sevgi verelim ki değer görmek için dış etkenlere yönelmesinler. Sevgi önemli bir değerdir.Değerler eğitiminde önemli bir yer tutmalıdır.Olumsuz olayların başında çevre şartları,ekonomik koşullar ve yetiştirilme tarzı ile birlikte sevgisizlik de önemli yer tutmaktadır.Öfkeli bir toplum olduk çıktık.

"Toplumun en büyük sorunlarından biridir sevgisizlik. Nerede suç, şiddet, istismar, hastalık veya boşanmalar var ise orada muhakkak sevgisizliğin tohumları vardır.

Çocuğa bağırmak, hakaret etmek ve şiddet göstermek, onu başkalarıyla mukayese etmek ve aşağılamak hatta; onu öpmemek, ona yeterince sarılmamak, güzel sözler söylememek ve vakit ayırmamak da sevgisizlik tohumlarına birer örnektir.

Sağlıklı her anne baba çocuğunu kuşkusuz sever ve imkanları yettiğince çocuğunun ihtiyaçlarını ve bakımını karşılamaya çalışır fakat çoğu zaman çocuğunun ruhsal ihtiyaçlarını gözden kaçırabilir.İşte işin püf noktası burada yatıyor.

Sözlerimi Yunus Emre'nin şu dizeleriyle noktalamak istiyorum:

'' Gelin tanış olalım./İşi kolay kılalım/Sevelim,sevilelim/Bu dünya kimseye kalmaz.''