'Büyükşehir Belediyesi ile Galatasaray'ı nasıl köşe yazısının konusu yaptın Cem?' sorusunu sorabilirsiniz. Yazımın devamında beni anlayacağınızı ümit ediyorum.

Ben iyi bir Galatasaraylıyım. Rahmetli babamın bana en güzel miraslarından biri de Sarı Kırmızı renkler.

8 yaşında siyah-beyaz bir dünyadan renkli aleme adım atmama vesile olmuştu babam. Tabii ki sadece babam değil. Tanju, Prekazi, Simoviç, Cüneyt, Yusuf'lu kadro da...

Galatasaraylılık bir kenara Büyükşehir sistemine karşı olduğumu da bilirsiniz. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin başında değil Alinur Aktaş, babam olsa da bu düşüncem değişmeyecek.

Büyükşehir sistemi bize uymayan ve uymayacak bir model. İnegöl gibi büyüyen, gelişen ve il olmayı her şeyden çok hak eden bir ilçeye gitmeyeceğini de yaşayarak öğreniyoruz.

Recep Altepe'nin hesap bilmeyen başkanlık modeliyle Büyükşehir'in batma noktasına geldiğini zaten biliyorduk. Bir kez de İller Bankası'nın borçlar listesiyle teyit etmiş olduk.

İller Bankası, borcu olan belediyelerin listesini açıkladı. Listenin başında tanıdık bir belediye var.

En çok kredi borcu 1 milyar 73 milyon lira ile Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde... Gırtlağa kadar borca batmışlar maşallah.

Alinur Aktaş 5 yıl hiçbir şey yapmasa o borcu ancak kapatır. Böylesine hesap kitap bilmeyen bir kişinin ardından gelmek kolay iş değil.

Bursa Büyükşehir batma noktasına geldi aynı Galatasaray gibi. Uçan kuşa borcu var ikisinin de.

Galatasaray'ın Katarlılara, Çinlilere satılarak belki kurtulma şansı var da; Bursa Büyükşehir nasıl düzlüğe çıkacak o kısmı bilmiyorum.

Yanlış anlaşılmasın; seçim zamanı geldiğinde kimse borçtu, harçtı dinlemez. Neden hizmet etmedin der. AK Partili belediye sonuçta devam ediyor.

Bakalım Alinur Aktaş bu konuda ne kadar başarılı olacak. Bu zorlukları ne derece aşacak; bekleyip göreceğiz.

Hem Galatasaray'ın başkanı Mustafa Cengiz'e hem de Büyükşehir'in başkanı Alinur Aktaş'a Allah yardım etsin. Eski batıkları toparlamaları ne kadar sürece alacak bakalım.